Öncelikle Beşiktaş taraftarının Denizlispor'un yeni transferi 23 numaralı Musa Sinan Yılmazer'e maç başında göstermiş olduğu sevgi alışlanacak bir durumdu.
Bunun yanı sıra maça baktığımızda fazla alkışlanacak bir şey yoktu.
Maçın başında ısınan futbolcularını ve özellikle Yusuf Şimşek'i taraftarların bağrına basması güzeldi.
Bir anda kapalı tribün önünde ısınan Selçuk Dereliye'de sevgi gösterisinde bulunulması beni şaşırttı ama şaşkınlığım fazla uzun sürmedi çünkü ismini haykıran taraftarlara ufak bir tebessüm ile iki elini kaldırıp alkışlayan Selçuk Dereli'ye alkış değil küfür ile cevap verildi. Selçuk Dereli yine kendisinden fazla ödün vermeden tebessüm etmeye devam etti ama bence taraftarın yaptığı çok yanlıştı.
Alkışa, alkış ile karşılık verilse biraz daha sempatik ve ılıman bir hava eserdi. En azından süper lig tarihinde benim hiç hatırlamadığım bir şey gerçekleşmiş olurdu. Bir hakem'e maç öncesinde ısınırken alkışlı sevgi gösterisinde bulunma...
Evet o an için tribünde bulunan taraftarlar eğlendiler, güldüler ama ya sonra?
Bu davranışın etkisi ile maça ön yargılı bir hakemin çıkacağını düşünmedi mi bu taraftarlar? Zaten düşünseler böyle mi yaparlardı...
Maç başladı... Bir kaç düdük ve kartlar taraftarın hoşuna gitmedi ve yoğun tepki göstermeye başladılar. Üstüne birde Zapo kırmızı kart görünce taraftarlar bir anda çıldırdı. Ama hakemin bir suçu yoktu orada sarı kart gösterecek hatta sarı kartı neredeyse göstermişti bile o anda elini hemen Kırmızı kartına götürüp onu çıkardı.
Bu Zapo için yaklaşık olarak Eur 50.000-'e patladı ama Zapo'nun oynamadığı maçlarda muhtemel puan kayıpları veya o kırmızı kartın haksız olduğunu düşünerek hakeme küfür eden taraftarların sonucunda kulübün alacağı ceza Beşiktaş'a çok daha fazlasına patlayacaktı.
Beşiktaş, belki 3 puanı aldı ama bence haketmedi. Sistem olarak kesinlikle yanlış bir oyun içerisindeydiler. Tabi Mustafa Hoca'nın işine karışmak haddimiz olamaz belki ama Cisse'yi kesip Sivok'u oraya çekmekde olmaz...
Kratochvil o golü atmasaydı ne olacaktı?
Nasıl bir galibiyet alacaktı Beşiktaş?
Hep yönetimi, hep yöneticileri hep birilerini eleştirdik ama bu hafta taraftarı eleştirmeden yapamıyorum. Bir hakemi önce alkışlayıp sonra küfür etmek ve devamında başlayan maçta haklı yada haksız olarak çalınan düdüklere tepki göstermek çok yanlıştı.
Biraz daha düşünceli ve yerinde adım atan taraftar olmak gerekli.
Küfür basit insanların işidir. Küfürden önce alkışlamayı bilmeliyiz.
Yusuf ilk maç olmasıyla heyacanı gözlerinden okunuyordu. Maç başında tribüne çağırılırken bile çok heyacanlıydı. Elini kalbine mi götürecek, yumruk mu atacak, alkışlayacak mı bir anda ikilemde kaldı. Dizlerinin titrediğini görüyordum. Bu yaşta ve Süper Lig'in tozunu bu kadar çok yutmuş bir profesyonel için bu gördüklerim şaşırtıcıydı. Oyun içinde ki pas hatalarına falan fazla takılmamak lazım. Kolay değil orası İnönü... Biraz zaman vermek lazım çünkü karşımızda hemen hemen 2 aydır top oynamayan bir Yusuf vardı.
Maçın yıldızını düşünecek olursak ortada oyun, kurgu, taktik yoktu bu nedenle bence yıldız;
Küfür ile kırmızı kart gören Zapo, tek golü atan Kratochvil, daha maç başlamadan hakeme küfür eden taraftarlar ve bu arayı iyi değerlendirmeyip tribünleri boş bırakan taraftarlar maçın yıldızı olmuştur.
Altuğ AKTAŞ
Galatasaray:3-2:Samsunspor
-
Koreografi konusunda Galatasaray taraftarının eline su dökecek yok da, 10
Kasım günü deplasmana gelen ve armasında Atatürk olan Samsunsporlu
taraftarl...
3 gün önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder