26.01.2009

17. Haftanın ardından

Ligin ikinci yarısının ilk haftası ve resmi olarak ligin ilk yarısının son haftasını geride bıraktık.
Ankaraspor’un Cuma günü göstermiş olduğu mücadeleyi alkışlamak gerekiyor. Özellikle ilk yarıda muhteşem bir oyun sergilediler ve Konyaspor’u 3-0 yendiler.
Antalyaspor, deplasmanda Ankaragücü’nü 1-0 yenerek çıkışına devam etti. Kesin düşer diye düşünülen Antalyaspor, üst üste aldığı puanlar ile bir anda yukarıya tırmanmaya başladı. 20 Ekim tarihinde imza atan Mehmet Özdilek’in bu başarıda payı çok yüksek. 30 Ekim’de Beşiktaş ile Fortis Türkiye Kupası maçına çıkan Antalyaspor, 3-0 mağlubiyet ile sahadan ayrılmıştı. Mehmet Özdilek bu maçta takımın başında çıkmamıştı. Devam eden haftalarda 12 resmi maç yaptılar ve sadece 1 mağlubiyet aldılar. O mağlubiyette Fenerbahçe deplasmanıydı. Son 3 resmi maçını kazanan Antalyaspor’un başarısının devam edeceği gözle görünüyor.
Eskişehirspor’un hem kent hem de takım olarak evinde büyük takımlar bile rakibi olsa yenilmeyeceğini düşündüğümü her fırsatta dile getiriyorum. Özellikle Batuhan’ın da Youla ile başarılı olacağına inanıyorum. Bununda sinyalini aslında Fenerbahçe ile oynadıkları kupa maçında vermişlerdi. Rıza Hoca’nın talebeleri tatil sonrası ilk maçlarını kaybetmeyerek en azından ciddi bir yara almadılar.
Kayserispor’un özellikle 10 kişi kaldıktan sonra ki oyun düzeninin dağılması bu hafta kötü bir mağlubiyet almalarına neden oldu. Aslında bu düşüşün devam edeceğini düşünüyorum. Evindeki maçları artık Adana’da oynayan Kayserispor, az da olsa üzerinde olan seyirci artısını kaybetti. Adana’da ki maçlarda Adanaspor taraftarları bir takımı, diğer takımı da Adana Demir Spor taraftarları destekliyor. Buda Kayseri’ye bir fayda sağlamıyor. Troisi’nin de hakkını vermek lazım. Çok güzel bir oyun ve çok güzel goller attı.
Sivasspor, için ayrı bir pencere açmak lazım. En az 4 yıllık bir çalışma ardından gelen bu başarı küçümsenmemeli. 11 kişi oynayan Galatasaray ile 10 kişi oynayan Galatasaray arasında aslında fazla fark yoktu. Biraz daha şanslı olsaydı Sivasspor, o zaman 3,4-0 bitebilirdi maç. Hakeme gösterilen tepki ve hay kırışların devamı ve hatta etkisi kupa maçlarında da gözükecektir. Galatasaray’ın 1 hafta içinde 2 kere daha Sivasspor ile oynayıp yorulacak ve gerilecek olmasından dolayı ligden 1 maç daha kayıp yaşayabilirler. Rakipleri bu periyodu iyi değerlendirmeli.
Beşiktaş, aynı tas aynı hamam... Taraftar hakeme haykırıyor ama sorarım o taraftara; maç öncesinde kapalı tribün önünde ısınan Selçuk Dereli’yi tribüne çağırmak için ısrarla bağırdıktan sonra nazik bir şekilde elini kaldırıp selam veren insana neden küfür ile karşılık verirsiniz… Tamam hadi bunu yaptınız. O zaman maçta verebileceği kasti hatalı yada fark etmeden hatalı Beşiktaş aleyhine karar verdiğinde neden tepki gösterirsiniz. Bir kere daha maç başlamadan ısınırken taraftarların seslenmesine dayanamayıp elini kaldırıp taraftarı alkışlayarak selamlayan yani taraftarı “adam” yerine koyan bir hakem’e bu selamından sonra küfür eder ve “Geri zekalı” diye hitap ederseniz. O hakemde çaldığı düdükler ile asıl geri zekalı sizsiniz edasıyla maçını yönetir. Bu maç bu şekilde yönetilmiş demiyor ama yönetilir diyorum… Beşiktaş, Kratochvil o golü atmasaydı bu maçta gol falan atamazdı, düzensiz, tertipsiz ve ruhsuz bir takım aynı zamanda kısmen boş tribünlerin olduğu maçta bu tarz bir skor’a şükür etmek gerekir.
Kocaelispor’un bu maç kazanacağına inanıyordum. Belki hissi bir düşünüştü ama bu kadar olumsuzluk ve gerileyiş devam edemezdi. Karşısında dişine göre bir rakip vardı ve patladılar. Erhan Altın hoca’nın bu skorda mutlaka payı var. Emrah, Taner, Serkan iyi oynayan oyuncular arasındaydı. Kocaelispor, ligde kalmalıdır çünkü kent olarak, taraftar olarak bunu hak ediyorlar. En kısa sürede toparlanmaları dileğimle.
Bursa’nın zaten Beşiktaş’tan aldıkları oyuncular ile yeni hocası Ertuğrul hoca, birbirilerini tanıyan ekiplerdi. Bu sene Bursa’nın 3. Beşiktaş kökenli hocası ama taraftarın tek tepki göstermediği hoca. Taraftarını da arkasına alarak çok güzel 3 puanı aldı. Belediye zaten rakip olamazdı ve olamadı.
Fenerbahçe takımına baktığımda her nedense Guiza ile devam etme inadı devam ediyordu. Sabah kuşağında iki takım arasında oynanan paf maçını da takip ettim ve Aziz Başkan ile kurmaylarının da bu maçı takip ediyor olması futbolun geleceği açısından beni sevindirdi. Trabzonspor’da Egemen, Hüseyin, Selçuk, Song çok başarılı bir performans sergilediler. Hatta ben Hüseyin’i ilk defa bu kadar iyi oynadığı bir maçını izledim. Derbi değil büyük maç olan bu maçta hangi sonuç çıkarsa çıksın rakip takımların bir kısmı sevinecekti ama beraberliğe açıkçası Fenerbahçe başta olmak üzere bütün takımlar sevinmiştir diye düşünüyorum. Oyun kurgusu olarak Ersun hoca’yı taktir ediyorum. 2 santrafor ve yanında Yattara, Selçuk ikilisi birde Colman’ı ekledik mi 5 hücuma yönelik oyuncu ile sahaya çıktılar ama ev sahibi Fenerbahçe tek santrafor arkasında Devied ve Alex ile çıktılar. Bunun yanı sıra Alex oyundan çıkarken yerine Josico girdi ki bu değişikliğe hiçbir şekilde anlam veremedim. Aragones’e birilerinin artık müdahale etme zamanı geldi diye düşünüyorum.

Sonuç olarak hafta’nın en şanslı takımı Beşiktaş olduğu diye düşünüyorum. Çünkü hak etmediği bir 3 puan aldı. Neden Sivasspor değil der isek; onlar zaten 3 puanı fazlasıyla hak ettiler. Bu durumda en şanslıdan öte, bu haftanın en çok çıkar elde eden takımı unvanını alırlar.

Altuğ AKTAŞ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder