Hakem, Hakem, Hakem…
Tarih 19 Ocak 2013, yer İnönü stadı, rakip İBB, maç sonucu
2-2.
Sonuç olarak, Beşiktaş’ın yediği 2. golde %100, diğer golde
ise tartışmalı hakem hataları var.
Özellikle ikinci goldeki hatayı bütün yorumcular,
taraftarlar ve futbol severler kabul ediyor. Bunu tartışmanın anlamı yok.
Fakat; bir futbolcu hata yaptığında veya hatalar sonrası
takım mağlup olduğunda yapılan açıklama, savunma “Futbol Hatalar Oyunudur” şeklinde
değil midir?
Peki, hakemler futbol oyununun bir parçası değil midir? Bu durumda
hakemin hatasında kasıt olmadığı sürece neden doğal karşılanmamaktadır?
Hakem eli görmemiş ve oynatmıştır, devamında Beşiktaş gol
yemiştir. Herkes hakem hatası diye söylenmekte, hayıflanmakta.
Peki, neden golü atan oyuncunun yaklaşık 25 metre topu rahat rahat
sürmesini, Hilbert başta olmak üzere, 3 Beşiktaşlının rakibe eskortluk
yapmasını neden konuşmuyoruz?
Hakem hata yapmış, eli görmemiş, hakem çalmamış…
Bir futbol müsabakasını kazanabilmeniz için gerekli şartlar
gayet açık ve basittir. Rakibi, zemini, iklim ve hava şartlarını, hakemi, takım
içindeki formsuz oyuncuları ve bütün dış etkenleri yenmen gerekmektedir ama en
önemlisi bunları başarabilmek için 3 direğin arasından topu geçirmen
gerekmektedir.
Top çizgiyi geçti hakem mi golü vermedi? Hayır…
O zaman kimse hakem hatası diye sayıklamasın.
Hakemi suçlarken kendimizde de hatayı aramamız
gerekmektedir.
Topu eliyle alan oyuncu, 25 metre topla rahat rahat
yürüyorsa ve 3 oyuncu bunu izliyorsa, o zaman neden müdahale etmediklerini
konuşmalıyız.
Hakem hatası sonrası, tribün baskısı kurup hakemi etkisi
altına alamayan o boş tribünlerde de hatayı aramamız gerekmiyor mu?
Biz bu takımı, tribünde yalnız bırakırsak, hakemi ve rakibi
baskı altına alamazsak, o zaman hakem hata yaptı diyip işin kolayına kaçamayız,
kaçmamalıyız.
Herkes elini vicdanına koyup, bu takıma sahip çıkmalıdır.
O tribünleri doldurup, rakibi ve hakemi yeterli ve etkin
şekilde baskı altına almalıyız. O zaman hakem o elide görür, 25 metre topla giden
oyuncuya eskortluk eden oyuncularında gider 3. metrede topu rakipten alır,
bunların üzerine de gider galibiyet golünü atar.
Denklem bu kadar basittir…
Not:
Bir transfer dönemi daha bitmek üzere ve Beşiktaş hala
forvet arayışında. Halbuki atılan gol sayısı ortada ve yenilen gol sayısı
ortadadır. Savunmanın kanatlarına ve savunmaya takviye yapılmalıdır, hücuma
değil.
Altuğ Aktaş