11.02.2009

Beşiktaş ve Genç yetenekler... Serencebey Şubat Sayısı

---kaynak ve yazar belirtmeden başka yerde yayınlanmaması önemle duyurulur---

NOT: Yazı Batuhan'ın Eskişehir'e yeni kiralandığı ve daha maçlara çıkmadığı sırada yazılmıştır.


Şöyle bir yakın geçmişe baktığımızda, acaba Beşiktaş’ın gelecek vadeden ve A takımda oynayan kaç tane yıldızı hatırlıyoruz? Ya da biraz daha konuyu basitleştirmek gerekirse kaç tane dışarıdan transfer edilmiş ve takım ile birlikte yola devam eden genç yetenek hatırlıyoruz? Hadi o’nu da geçelim ve Beşiktaş ile hemen hemen özdeşleşmiş ve Türk Futboluna kazandırılmış yıldız olarak düşünelim…
Aslında bütün Beşiktaşlıların vereceği ilk cevap Nihat olacaktır ama yakın geçmiş olarak düşündüğümüzde 29 yaşında olan Nihat’ı bile sayamıyoruz.

Aklıma birkaç isim daha geliyor. İbrahim Akın, Serdar Özkan, Burak Yılmaz…
İbrahim Akın’ı kazanabilmek için Sergen Yalçın gibi bir yetenek ile yollar ayrıldı. Peki ne oldu? İbrahim Akın, üzerinde çok duruldu ama maalesef kaybedildi.
Burak Yılmaz’da aynı şekilde elden uçan yıldız adayları arasındaydı.
Serdar Özkan ise alt yapıdan yetişti ve her sezon öncesi takım ile kampa gittikten sonra kiralanan yeteneklerden biriydi. En sonunda Ertuğrul Sağlam ile birlikte A takıma kazandırıldı ve artık ilk 11’in değişilmez oyuncusu olmuştu. Fakat futbol yapısı olarak göstermiş olduğu agresiflik ve şahsilik ise belki de yıllardır bu takımdan sürekli kiralanmasıydı. Mustafa Denizli’nin gelmesiyle bulduğu şans biraz azalmaya başladı. Gelecek için üzerinde ısrar edilmesi ve kazanılması gereken bir yıldız daha yaşlanmak ve daha tam yıldız olamadan elden kaçmak üzere.
Belki de bir diğer isim Batuhan Karadeniz olacaktır.
Fakat o’nun hakkında bilinmeyen o kadar çok şey var ki…
24 Nisan 1991 doğumlu olan Batuhan Karadeniz, 1.92 boyunda geleceğin pivot ve bitirici santraforu gözüyle bakılıyor. Beşiktaş’ımızın paf takımı ile çıktığı 89 maçta 226 gol atma başarısını elde eden Batuhan, 2007’de düzenlenen Karadeniz Oyunlarında yıldızını parlattı ve İngiltere’den transfer teklifleri aldı. 2007-2008 sezonunun 3. haftasın da Gaziantepspor’a 90+6 da gol atarak Türkiye Liglerinin en genç yaşta gol atan futbolcusu olarak tarihe geçti. Aynı sezon içerisinde Fenerbahçe maçında boş durumda olan Higuain’e pas vermeyerek golü kaçırmış ve çok eleştirilmişti. Verdiği cevap bile aslında yakışmayacak şekildeydi. “Kral olacaksın, kral yapmayacaksın” ve “Rekorların çocuğuyum” çıkışlarıyla da aslında biraz sivriliğini gösteriyordu.
2008 sezonu sonrası Antalya’da UEFA tarafından düzenlenen Avrupa 17 Yaş Altı Futbol Turnuvasını yerinden izleyen arkadaşlarımdan günde 3-4 defa kamp ve maçlar hakkında bilgi alıyordum ama hep Batuhan hakkında olumsuz yorumlar almam beni üzüyordu. Özellikle maçlardan daha çok kendisi ve yabancı takımların yetkilileri ile daha ilgili olmasına inanmak bile istemiyordum. O zaman aldığım izlenimler sonrasında Schalke’li yetkililer ile yapmış olduğu dirsek temasının samimiyetinden dolayı transfer olacağını bile düşünmeye başlamıştık. Turnuva boyunca göstermiş olduğu oyunsal anlamda olumlu hareketleri sonlara yaklaştıkça kampta şımarık çocuk havasına bürünmüştü. Özellikle 2 gece üst üste odasını terk edip sabaha kadar odasının dışında olduğu bilgisini bile almıştım. Zaten o turnuvanın yarı final maçında penaltılarda Fransa kalecisine penaltıyı atacağı köşeyi gösterip, sonra topu kaleciye nişanlamasının ardından kendisinin bu işi ne kadar ciddi yaptığını düşünür olmaya başlamıştım. Özellikle o maç öncesinde sabaha karşı otel’in lobisinde görülen Batuhan, ayılmak için kahve içiyordu. Maç sonrasına baktığımızda da disco’da neşeli tavırlar ile eğleniyordu. Zaten bu hareketleri Fatih Terim’inde dikkatini çekmiş ve Batuhan’ı sert bir şekilde uyarmıştı.
Acaba bizim gördüklerimizi kendisi ya da Beşiktaş Futbol takımının yetkilileri görüyor muydu? -Hiç sanmıyorum… Zaten Beşiktaşlı yetkililerin görmesine imkan yoktu çünkü bahsetmiş olduğum turnuvada 1 tane kulüpten görevli arkadaş yoktu.
58 defa milli olan Batuhan, kendisine kimleri örnek alıyorsa hiçte iyi yapmıyordu.
Öğrendiklerim, duyduklarım bir yana en son gördüklerim tüyler ürperticiydi. 6 Aralık 2008 tarihinde oynanan PAF takım maçını izlemek üzere Ümraniye Beşiktaş Nevzat Demir tesislerine gittim. Batuhan’da tesislerdeydi ve sahanın çevresinde dolaşıyordu. Özellikle basın tarafından kendisine gösterilen ilgi biraz o’nu yürüyüşlerinde bile farklılaştırma olabilecek havaya sokuyordu. Bir yandan maçı izliyor, bir yandan çevrede ki yaşıtlarına ve A Takımı hedefleyen arkadaşlarına nasıl örnek olacak diye Batuhan’a bakıyordum. Batuhan, ortalıkta olduğu sürece “Forma yollayacağım, sana imza atıp vereceğim, şuraya bırakacağım formayı” tarzında, birazcıkta şımarık tavırlarla etrafta geziyordu. Halbuki çevrede bulunan arkadaşlarına biraz daha örnek olacak davranışlarda bulunmalıydı. Zaten maç bitti ve “Kep Düştü Kel Göründü” derler ya her şey meydana çıktı. Batuhan, bir arkadaşıyla beraber tesis binasının kapılarına doğru ilerledi ve orada bir anda “sigara” yakıp içmeye başladı. Bir an don’a kalmıştım. Sporcu olmasından, Beşiktaşlı ve Milli Sporcu olmasından öte karşımda 1991 doğumlu bir genç kardeşimiz vardı. Sigaranın bir insanın ciğerlerine verdiği zararı hepimiz biliyorken acaba Batuhan bilmiyor muydu? O yaşlarda ve belki daha genç yaşlarda hepimiz bazı şeyleri meraktan olsun arkadaş yüzünden olsun denedik ama bir şekilde doğruyu bulmamız konusunda büyüklerimizden öneriler aldık. Peki, sırayla sormak gerekir ise;
- Ümraniye Beşiktaş Nevzat Demir Tesisleri (ÜBNDT) içerisinde, sporcuları, özellikle genç sporcuları takip eden ve neler yapıyor diye onları gözlemleyen bir görevli yok mu?
Gerçi böyle bir yetkili olsa Batuhan’ı Antalya’da takip ederdi diyeceğim ama orası zaten yetkililerin olması gereken bir tesis.
- O gün Beşiktaş’ın A takımının da maçı vardı en azından tecrübe kazanması için o saatlerde A takım ile birlikte aynı ortamda bulundurulması doğru olmaz mıydı?
- ÜBNDT, yani Beşiktaş’lı bir çok futbolcunun kaldığı tesis içerisinde değil futbolcu, ziyaretçinin bile sigara içilmesine izin verilmemesi gerekmiyor mu?
- ÜBNDT içerisinde hiç mi sağduyulu ve “Batuhan, kardeşim sen ne yapıyorsun” diyebilecek cesareti olan yok mu?
Dediğim gibi her şeyden önce Batuhan, 17 yaşında bir kardeşimiz. Kazandığı paralar yada kendisine gösterilen ilgi belki kendisini şimdiden havaya soktu. Belki bunun vermiş olduğu bir şımarıklık. Belki çevresinde ki arkadaşlarının davranışları da aynı şekildedir. Belki göremiyoruz ama o’na ağabeylik yapması gereken diğer futbolcular da aynı davranışta bulunuyor ve Batuhan’da ağabeylerinden gördüğü gibi hareket ediyor. Hepsi bir yana Batuhan daha 17 yaşında… O; körpe-tazecik ciğerlerine yazık değil mi? Bir Milli sporcunun bu kadar başı boş bırakılması ve dilediği gibi hareket etmesinin sağlanması beni çok üzdü. Beşiktaş’tan öte Türk Futbolu’nun kendisinden beklediği çok şey varken, değil kendisine, biz futbol sever ve futbol bağımlılarına Batuhan’ın bunu yapmaya hakkı yok ve Beşiktaş yetkililerinin de bu kardeşimizi bu kadar başı boş bırakmaya hakkı yok.
Yol yakınken Beşiktaş kulübü yetkililerinin bu işe bir dur demesi ve kontrolü eline alması lazım. Her futbolcunun başına bir yetkili dikmek gerekecek ise bile bu yapılmalıdır. O kişilerin sağlığından öte, Türk Futbolu ve Beşiktaş için maddi, manevi kazancı için bu gereklidir.
Batuhan ve diğerleri birer örnek ve bizim görebildiklerimiz. Peki ya göremediklerimiz…???
Eskişehirspor’a kiralanan Batuhan, en azından İstanbul’a göre gece hayatı ve yaşamı daha sistemli olan bir şehir’e gitti. Tabiî ki öğrenci şehri olmasından dolayı birazcık daha rahat olabilecektir Batuhan ama şuna eminim ki bu çocuğun üzerine Türk Futbolunun geleceğini düşünen herkes düşmelidir.

Altuğ AKTAŞ

---kaynak ve yazar belirtmeden başka yerde yayınlanmaması önemle duyurulur---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder