12.08.2008

İbrahimler affedildi!!!

Hatırlarsak ilk kamp döneminde iki İbrahim kavga etmiş ve kamptan kovulmuştu.
İkiside birbirine göre haklıydı. Kovanlarda haklıydı.
Peki sonra verilen demeçler;
*Bu kararın geri dönüşü yok.
*İki oyuncuda satılık listesindedir.
*Üzülmez, Jübile istese bile yapılmayacaktır.
*Sinan Engin önünde kavga edilmiş hatta kendiside hırpalanmıştır.
*Rekor para cezası ile futbolcuların geri dönüş ihtimali bitmiştir.
*Başkan;'Kimse Beşiktaş'tan büyük değildir. İki futbolcuda satılıktır'.
*Özür dileseler bile geri dönüş olmayacaktır.
*Kesinlikle İbrahim defteri kapandı.

Sonuç:
İbrahimler Affedildi...
Aksi bekleniyor muydu? HAYIR...
Yönetim bir kez daha tükürdüğünü yalamıştır.
Soru sormaya devam;
-Kaptan, Delgado ve Nobre bu iki oyuncuya nasıl söz geçirecektir?
-Eğer doğruysa kavga ederken yerlerde sürünen Sinan Engin'in yüzüne İbrahimler nasıl bakacaktır?
-Kulüpte futbolcular birbirleriyle kavga eder yada kuralları çiğnerlerse yönetim neye dayanarak yada neyi örnek göstererek ceza verecektir?
-Hiçbir futbolcu Beşiktaş'tan büyük değildir derken kampın huzurunu kaçırıp kavga eden futbolcular o kadar ceza'dan sonra affedilince nasıl bir davranışta bulunacak?
-Ertuğrul hoca nasıl söz geçirecek?
-Hocanın koyduğu kurallara uymayan bir futbolcuyu kaptanı uyardığında bu futbolcu nasıl bir cevap verecek?
-Futbolcular bundan sonra kurallara ne kadar uyacaklar?
vs.vs.vs.

Küçük bir fıkra ile son verelim;

Ağa ile kahya atlı arabaya binmişler, şehre gidiyorlar.

Ağanın keyiflenesi tutmuş. Ağa kimle keyiflenir, tabii ki kahya ile...

Yolda gördüğü at pisliğini gösterip, seslenmiş kahyaya:
-Bak kahya, demiş, şu pisliği ye, sana şu kadar altın lira vereyim...
Kahya bir pisliğe bakmış bir altın liraları düşünmüş, yutkunmuş, yutkunmuş, para tatlı gelmiş.
-Olur ağa, demiş.
"N'olacak, bir hamlede yutarım." diye düşünmüş. Ve yemiş.
Ağa, altın liraları saymış kahyanın eline.
Sonra, içi içini yemeye başlamış.
-Ulan demiş, durup dururken altın liraları saydık kahyaya. N'olacak, adam yedi işte. Neyi eksildi? Biz de çok mühim bir şey zannettik pislik yemeyi...
Sonra dönmüş kahyaya:
-Ula kahya, demiş, hadi bir pazarlık daha yapalım. Ben yiyeyim şu yolun kenarındaki pisliği, sen o parayı geri bana ver.
Kahya, bakmış, düşünmüş, ağanın pislik yemesi ona keyif vermiyor ama, ağayı kırmak olmaz, nasıl olsa ağa çıkarır bunun acısını kendisinden, iyisi mi ağanın suyuna gitmeli...
-Olur ağa, demiş. Ye vereyim parayı...
Ağa da yutkuna yutkuna yemiş yoldaki pisliği...
Sonra n'olmuş?
Ağa şöyle demiş:
-Bu para benim paramdı, sana gitti geldi, yine benim param oldu. Peki ama biz niye yedik o pisliği?


Bu futbolcular hakkında cezayı verdikten sonra ileri geri konuşan yöneticiler, teknik heyet ve başkan bu affedilme kararını aldıktan sonra neden biz bu şekilde konuştuk acaba diye düşündülermi???

Not:
İbrahimler affedilmelimiydi?
Bence aile içinde olan içeride kalmalıydı. Önüne gelen konuşmamalıydı. Affedilecekse o şekilde affedilmeliydi ama öncelikle konuşulmamalıydı. Ceza verilirken bile reklamı yapılmamalıydı.

Saygılarımla...
Altuğ Aktaş

1 yorum: