25.11.2008

İNÖNÜ Yıkılıyor...-2-

10 Eylül 2008 tarihinde bir yazı yazmıştım...
İNÖNÜ yıkılıyor... demiştim başılığına...
Serencebey Gazetesinde de yayınlanan bu yazım sonrasında telefonla olsun mail ile olsun çok olumlu tepkiler aldım ama tabi ki olumsuz tepkilerde az değildi.
Beşiktaş İnönü Stadı müdürü Sayın Turgut Akhan, Serencebey Gazetesi yönetimini arayarak kendiside yazım hakkında görüşlerini belirtmişti. Öncelikle kendisine yazımı dikkate aldığı için TEŞEKKÜR EDİYORUM.
Fakat tekrar hatırlatıyorum; Ben yazdığım ilk yazıda stadımızın görevlilerini hedef göstermek istememiş, bu sorunların en büyük sorumlusu biz taraftarlar olduğuna dikkati çekmeye çalışmıştım ama bazı kesimler tarafından yanlış anlaşıldım.
Bugün 25 Kasım 2008...
İlk yazıyı yazdığım günden bu yana 75 gün geçti. Bu süre zarfında İnönü stadında 7 maç oynandı.
Yazının gazetede yayınlanma tarihi 10 Ekim. O tarihten bu yana 36 gün ve İnönü stadında 4 maç oynandı.
Bu sefer biraz daha görsel destekler ile yazımı tazeliyorum.

Bu resimlerde de görüldüğü gibi yerlerin çamurluğundan falan bahsetmeyeceğim çünkü bir maçta bunu engellemek çok ama çok zordur bunu kabul ediyorum. Engellenemez değil belki ama çok zor olduğunu kabul etmemiz lazım. Benim takıldığım noktalardan biri hemen hemen her musluğun yanında sabun olması lazımken sadece en başta ki musluğun yanında sabun bulunmaktadır. Düşünsenize en solda ki musluğun boş olduğunu düşünürsek önce en sağdan elimize sabun alıp sonra sola geçmemiz gerekecek o sırada bir başkası sadece elini ıslatmak için musluk başına geçtiğinde eliniz sabunlu bekliyor olacaksınız. Hadi elinizi sabunladınız ve yıkadınız... Sıra kurulamaya geldi... Ya üzerinize kurulayacaksınız yada her şeyi zamana bırakacaksınız...
Tuvalet kısmına geldiğimizde ise pisuvarları çekemedik sonuçta biraz kalabalıktı :) ama duvarlarda yazan duvar yazılarından bahsetmeden geçemeyeceğim. Küçük tükenmez kalemlerle falan yazılmış yazılar değil ya fırça ile yada sprey boya ile yazılmış kocaman hemen hemen boydan boya yazılmış yazılardan bahsediyorum. Üzerine bir kat fırça ile boya vurulmuş ama ışıklar kapalı olsa bile rahat rahat duvarda yazılanlar okunabiliyor.
Duvarlarda bulunan fayanslar kırık bir şekilde duruyor. Köşeler ise zaten örümceklerin yuvası.
Daha fazla resim koyarak konunun vahimliğini daha fazla dile getiremeyeceğim ama ilk yazımda bahsettiğim gibi koltukların yamukluğu, çekirdeklerin yerlere atılması vs gibi durumlar kesinlikle biz taraftarların kendi içlerinde yaptıkları hatalar ve doğal olarakta karşılaşınca şaşırmamamız gereken olaylardır.
Fotoğraflarda görünen örümcek ağları, tozlar, topraklar 1-2 günde oluşacak tipten değil. Uzun vadede oluşmuş olacağını düşündüğüm görüntüler. Ayrıca duvarlarda okuduğum yazıları en azından bir önceki maçta okuduğumuda çok iyi hatırlıyorum.

İlk yazımda yazdığımı tekrar ediyorum;
Yeni stat yapılsa ne değişecek? Biletler 25 ytl yada 250 ytl olsa ne farkedecek?
Öncelikle taraftarlarımızın biraz özverili olması ve biraz da yönetimin özverili olması gerekecek.

Sayın Turgut Akhan, ilk yazımdan sonra Serencebey'i arayarak istediğim zaman stadı gezebileceğimi iletmişti editör arkadaşlara ama stadı istediğimiz zaman gezmek yerine herkesin stadın içine girdiği ve kullandığı bir anda ne durumda olduğunu görmek daha doğru olsa gerek.

Ben suçlu aramıyorum... Ben başka statlarda da maç izliyor ve karşılaştığım bu görüntüleri yanyana koyduğumda çok daha iyi görüntülere layık olduğumuzu düşünüyorum.

X takımın stadında daha dakika 80'i gösterirken temizlik görevlisi bir sürü arkadaş süpürge ve faraşı ile tribünlerin kenarlarına geliyorlar. Maç biterbitmez tribüne çıkıp süpürmeye başlıyor ama bizim stadımızda bunu bile göremiyorum.

Bu yazıları yazıyorsam amacım ne Sayın Turgut Akhan'ı hedef göstermek ne de bir başkasına atıfta bulunmak. Amacım sadece daha modern, daha sağlıklı, daha rahat ve daha iyi bir ortamın içerisinde yer almak.
En kısa sürede iyileştirmelerin yapılacağına inanıyorum. Çünkü hepimiz bunu hakediyoruz.

Altuğ AKTAŞ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder