30.04.2009

Bir Spor Kulübü, taraftarlarını nasıl düzer?

Evet, bu yazımın konusu biraz cinsel içerikli gibi ama daha edebiyle yazabileceğim kelimeleri bulamadım..





Şampiyonluk yolunda Beşiktaş camiası tamamıyla bütünleşmiş durumda. Üstelik taraftarlarının bir çoğunun sevmediği Sayın Demirören ve ekibine rağmen…

Bu kulvarda baktığımızda iki takım var. Uzun süredir tepede olan bir Sivasspor ve rakiplerinin sayesinde diyebileceğimiz şekilde bir Beşiktaş.

Rakiplerinin sayesinde derken Beşiktaş’ın başarısını küçümsemiyorum ama rakamlar ortada;
Geçen sezon Fenerbahçe 66 puan ile liderken bu sezon 18 puan daha az alarak 48 puanla 5. sırada. Galatasaray ise 64 puan ile ikinci sırada yer alırken bu sezon 12 puan daha az alarak 52 puan ile 4. sırada. Trabzonspor, 41 puan ile 5. sırada yer alırken bu sezon 53 puan ile 3. sırada. Sivasspor ise 61 puan ile 3. sırada yer alırken şuan 60 puan ile lider.
Beşiktaş ise 61 puan ile 4. sırada yer alırken şuan 59 puan ile ikinci sırada.
Rakiplerinin başarısızlıklarından kastım budur.

Fenerbahçe ve Galatasaray geçen seneki puanlarına göre bu sezon 10 küsür daha az puan toplamışlardır. Şuan ki puan tablosunda ki Galatasaray ve Fenerbahçeye 10 puan daha eklediğimizde Beşiktaş 3. lüğe düşmektedir.

Bu sezon çok büyük bir şanstır.
Kim ne derse desin bu kadar az puan toplayan rakiplerinin karşısında Beşiktaş, bu sezon bu şansı iyi değerlendirmelidir.

Şampiyonluğun bir diper adayı Sivasspor cephesine baktığımızda müthiş bir istikrar gözükmektedir. Geçen sezon topladıkları puanın aynısını toplamış fakat onlarda rakiplerinin puan kayıplarını iyi değerlendirmiştir.

Türkiye Turkcell Süper Lig’de bulunan takımlar arasında sadece bir tek SEMT takımı vardır.
Avrupa’da bu semt takımı kavramı çok daha fazla oturmuştur. En önemli örneği de Borussia Dortmund’dur. Ülkemizde ise tam anlamıyla göründüğü kadarıyla bu semt takımı kimliği sadece Beşiktaş üzerinde gözükmektedir.

Bu kavramı neden yazdığımı hemen fark edeceksiniz.

Sivasspor, Şampiyonluk yolunda gitmektedir ve gerçekten taktiri hak etmektedir. Zaten şehre baktığımızda da önemli noktalar Kırmızı-Beyaz bayraklar ve balonlar ile süslenmiştir.
İşte hemen dönelim semt takımı olan Beşiktaş’a…
Beşiktaş, Şampiyonluk yolunda en büyük adaydır. Peki, Beşiktaş Semtinde bir hazırlık yada bir süsleme var mıdır?
Bunlar bir şey ifade etmeyebilir ama takımı havaya sokmak için yeterlidir. Özellikle Sivasspor için.
Beşiktaş, şampiyon olabileceğine inanıyorsa Fenerbahçe ve Galatasarayı da yeneceğine inanıyor demektir. O zaman taraftarında bunu göstermesi ve inanmışlığı göstermelidir. Sadece takımı stada maça giderken karşılamak ile olmuyordur diye düşünüyorum.

Şimdi şu +18 ve Cinsel içeriğine gelelim…

Sizce bir spor kulübü yönetimi taraftarlarını nasıl düzebilir?
Şampiyonluk yolunda desteğe ihtiyacı olduğu dönemde, çok önemli bir maça, Fenerbahçe karşısına çıkarken, Şampiyonluk yarışında ki rakibinden sonrada maçının başlamış olmasının bir avantaj olduğu dönemde satışa çıkardığı biletlerin fiyatları…

Bir kapalı tribün bileti 200 lira olabilir midir?
Normal maçlarda sadece 80 lira olan kapalı tribün biletinden bahsediyoruz.
Tabi aslında normal maçta 80, Trabzonspor maçında 100 lira olan bilet fiyatı Şampiyonluğa ramak kala neden 200 liradır?
Bu sizce fırsatçılık yada taraftarı düzmek değil midir?
İşte +18 ve cinsellik konumuzun burasındadır.
18 – 20 yaşlarında bir taraftar bu parayı verip maça gidemez ve parayı verende açıkçası benim gözümde düzülmüş konumuna gelir…

Acaba Galatasaray maçına 33. haftaya geldiğimizde de takımın desteğe ihtiyacı varken puan eşitliği var ise bilet fiyatları 400 lira mı olacaktır?

Fırsatçılık yapılmamalıdır.
Bilet fiyatlarında bir standart olmalıdır.
Beşiktaş, 20. hafta Trabzonspor ile maç yapacağı zaman, Trabzonspor’un 6 puan arkasından 4. sırada bulunmaktaydı.
Demek ki takım liderin arkasındayken büyük maç diye tabir edilen maçlar 100 lira.
Ama 11 puan önünde olduğu rakibiyle oynarken ve Şampiyonluğun ciddi adayı olurken bilet fiyatı 200 liradır…

Fırsatçılık yapılmamalıdır.
Taraftar ile oynanmamalıdır.

Zaten biletler her nedense satışa çıkar çıkmaz 15 dakikada bitmiştir. Daha sıranın 3. sırasında olan insanlar bilet alamamıştır. Bu biletlerin nereye gittiği zaten bilinmemektedir birde üstüne böyle bir rezalet ile karşılaşılmaktadır.

Darısı Galatasaray maçının başına…

Altuğ AKTAŞ

Avrupanın en değerli ligleri açıklandı Türkiye geriledi

Avrupanın en değerli ligleri açıklandı Türkiye geriledi
Türkiye Süper Ligi Avrupada En Değerli Ligler Sıralamasında Altıncılıktan Yedinci Sıraya İndi. Son Yıllarda Futbola Büyük Yatırım Yapan Rusya Sıralamada Türkiyenin Yerini Aldı.


Daha önce yazmış olduğum bir yazıda Rus Futbolu Avrupa'ya göz mü kırpıyor? demiştim. İşte bunun cevabını yavaş yavaş almaya başlıyoruz.
Türkiye Turkcell Süper Lig Avrupa'da en değerli ligler arasında 6. sıradayken şimdi 7. oldu.
Rusya 6. lığa oturdu.
Haziran 2007 rakamlarına göre Türkiye Süper Ligi'nde yer alan 18 ayrı takımın toplam değeri 692 milyon 745 Euro idi. Bu rakam Nisan 2009'da 666 milyon 800 bine düştü. Bu yaklaşık 26 milyon Euro'luk düşüş olmasaydı bile Rusya son yıllarda futbola yaptığı yatırımlar ile Türkiye'yi yine geçecekti. Çünkü Haziran 2007'de Rusya Ligi'nde yer alan 16 takımın toplam değeri 440 milyon Euro iken, bu sayı Nisan 2009'da 710 milyon Euro'ya yaklaştı. Böylece Rusya Avrupa'daki ligler sıralamasında Fransa'nın ardından altıncılığa yükseldi.

Avrupa'da her belirli aralıklarla yapılan değerlendirmelerde lig takımlarında yer alan futbolcuların performansları, yaşları, oynadıkları milli maçlar ve transfer olurken kazandıkları dikkate alınıyor. En değerli ligler sıralamasında 2007'den buyana ilk beş sıradaki yer değişmedi.

Buna göre Nisan 2009 rakamları dikkate alındığında 3 milyar 123 milyon Euro değeri ile İngiltere birinci, 2 milyar 536 milyon Euro değeri ile İspanya ikinci ve 2 milyar 284 milyon Euro değeri ile İtalya ilk üç sırada yer alıyor.

Liginde yer alan takımların değeri 1 milyar 516 milyon Euro olan Almanya Avrupa dördüncülüğündeki yerini korudu. Bu ülkeyi Fransa 1 milyar 325 milyon Euro değerle takip ediyor. Fransa'nın ardından Rusya altıncılığı yakaladı.

Altuğ AKTAŞ

http://www.globalspor.com/haber/haberdetay.asp?ID=11710


28 Nisan 2009'un Spor Programlarının reytingleri

28.04.2009
Barcelona-Chelsea Star TV
Spor Sayfası-Show TV
ATV Spor Haberleri-ATV
Sporda Bugün-STV
Fox Beşbuçuk Spor-Fox TV

Sedat Balkanlıyı kaybettik


12 yıldır amansız bir hastalıkla boğuşan Galatasaray ve Fenerbahçenin eski futbolcusu Sedat Balkanlı vefat etti!..

Akşam saatlerinde durumu ağırlaşınca Amerikan Hastanesi'ne kaldırılan Balkanlı'nın yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığı belirtildi.

Fenerbahçe'nin resmi internet sitesinden Sedat Balkanlı'nın vefatıyla ilgili olarak şu açıklama yapıldı!..

"Eski oyuncularımızdan Sedat Balkanlı'yı kaybettik.

Galatasaray, Fenerbahçe ve milli takım formalarını sırtında taşımıştı. Kameralar, gazeteciler peşindeydi. Yeşil sahalarda attığı gollerde taraftarlarına sevinç yaşatırdı. Gaziosmanpaşa'da başladığı futbol hayatını Bursaspor'da sürdürmüş, Galatasaray'da yıllarca top koşturmuş, son kulübü ise taraftarı olduğu Fenerbahçe olmuştu. Ancak bundan 12 yıl önce yeşil sahaların centilmen oyuncusu Sedat Balkanlı, sağlık problemleri yaşamaya başladı. Amerika'da yapılan araştırmalar sonucunda Balkanlı'nın milyonda bir görülen ALS hastalığına yakalandığı ortaya çıktı. Sedat'ın ardından bu hastalık ülkemizde daha çok bilinir oldu. İlerleyici bir sinir sistemi hastalığı olan ALS, Sedat'ın tüm yaşamını alt üst etti.

Doktorlar Sedat Balkanlı'nın, tedavi imkanı olmayan bu hastalığa ancak iki yıl dayanabileceğini söylenmişti. Önce konuşması, sonra yürümesi, ardından da gözleri hariç tüm organları çalışmaz oldu. Suni solunum cihazına bağlıydı ve hareket edemiyordu. Eşi Şükran ile alfabe yardımı ile iletişim kurabiliyordu. Sedat doktorlara inat tam 12 yıldır ALS ile savaşını sürdürüyordu. Evinde televizyonun karşısında tek çalışan organı olan gözlerini ekrandan ayırmıyor. Dünyaya bu ekran sayesinde bağlanıyordu.

Bir süre önce Başkanımız Aziz Yıldırım ile Federasyon başkanı Mahmut Özgener Gaziosmanpaşa'daki evinde Sedat Balkanlı'yı ziyaret etmiş üzerinde ismi yazılı Fenerbahçe formasıyla, Milli formayı kendisine verip ona moral vermişlerdi. Akşam saatlerinde durumu ağırlaşınca Amerikan Hastanesi'ne kaldırıldı. Ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Sedat Balkanlı'ya tanrıdan rahmet, kederli ailesi ve spor camiasına başsağlığı diliyoruz."

29.04.2009

Futbolistan.net

Yazmış olduğum köşe yazılarım; İlk günden beri Serencebey Gazetesi ve www.serencebey.com.tr internet adresinde, www.hursertekinoktay.com , www.GlobalSpor.com ve blog adreslerinde yayınlanmaktaydı.
Fakat bundan sonra yazılarıma bu adreslerin ve gazetenin dışında www.Futbolistan.net adresinden de ulaşabilirsiniz.

Saygılarımla
Altuğ AKTAŞ

27.04.2009

Utanıyorum...-2-

Evet evet bu sefer gerçekten utanıyorum.. 13 Nisan da Utanıyorum başlığı ile bir yazı yazmıştım. Maalesef bu yazıma da aynı başlığı koyacağım..

Evet evet bu sefer gerçekten utanıyorum…
12 Nisan Pazar akşamı Türk Futbol tarihine kara bir leke gibi yapışacak bir maç oynanmıştı.
Galatasaray ile Fenerbahçe arasında.
Bu maç hakkında ki görüşlerimi 13 Nisan da “Utanıyorum” başlığı ile yazmıştım.
Maalesef bu yazıma da aynı başlığı koyacağım…

UTANIYORUM – 2 –

Evet gerçekten utanıyorum…
Türk futbolunun gelmiş olduğu noktadan utanıyorum…
12 Nisan akşamı Galatasaray ve Fenerbahçeli futbolcular birbiriyle tekme tokat yumruklaşıyor, Galatasaray Spor Kulübünün başkanı Sayın Adnan Polat çıkıp başta Federasyon başkanımız Sayın Mahmut Özgener’i küçük düşürücü harekette bulunuyor ve sözlü açıklamalar yapıyordu…
Bunun sonucu Türkiye Futbol Federasyonu bir çok ismi PFDK’ya sevk etmişti. PFDK’dan başta Adnan Polat olmak üzere olaylara karışan isimlere cezalar yağdırmıştı.
Buraya kadar her şey normaldi.
Asıl utanılacak nokta 26 Nisan akşamı yaşandı…
Tribünler bomboş, maç izlemek isteyen taraftarlar çevredeki binaların çatısına çıkmışlardı.
Peki suçlu bu taraftar mıydı?
Yoksa birbiriyle yumruklaşan futbolcular mı?
Yoksa maç sonunda düzeysiz açıklamalar yapan Sayın Adnan Polat mı?

Kameralar Tribünleri gösteriyordu
Oda ne….?
Sayın Adnan Polat ve Sayın Arda Turan tribünde yerlerini almışlardı…
45 gün hak mahrumiyeti alan Adnan Polat nasıl tribünde yer almaktaydı?
Protokolde yer almadığı için extra ceza almayacağı açıklandı. Peki sorarım sizlere hak mahrumiyeti alan bir kişi SEYİRCİYE KAPALI bir maçı nasıl başka tribünden izleyebiliyor????
O zaman biz taraftarların ne günahı var?
O zaman bende o tribünde maçı izleseydim…
Peki ya Arda Turan…
Sen değil misin o statta rakiplerine yumruk atan, maç sonrası Liseli çocuklar gibi “gel dışarıda kavga edelim” tarzı açıklamalarda bulunan ve o tribünlerin boş olmasını sağlayan?
Hatta bir önceki Belediye maçında güvenlik görevlileriyle kavga eden sen değil misin?
Nasıl oluyor da taraftarların olmadığı bir maçta sizler maçı tribünlerden izleyebiliyorsunuz???
Öncelikle hangi yüzle???

Utanıyorum dedim ya
İşte bizim cezai yaptırımları adam akıllı uygulayamayan görevlilerimizden Utanıyorum…

Sayın Adnan Polat’a ve Sayın Arda Turan’a “siz cezalısınız, stada giriş yapamazsınız” diye uyarmayanlardan utanıyorum….

Takımına ceza aldıran ve üstüne güvenlik güçleriyle tartıştığı için extradan da ceza alan Arda Turan utanmadığı için onların adına ben utanıyorum…

Ayıptır…Yazıktır…Günahtır…

Cebinde ki son parasıyla yemek yemek yerine maç bileti alıp tribüne giden taraftara ayıptır, yazıktır, günahtır…

Hangi yüzle, senin yüzünden taraftarın olmadığı bir maçta tribünde bulunuyorsun derler adama… tabi diyecek birini ve utanmadan konuşabilecek birini bulursak….

Ben utanıyorum… Onlar utanmasın…

Altuğ AKTAŞ

http://www.globalspor.com/haber/haberdetay.asp?ID=11362







Resimler Ajansspor.com dan alıntıdır.

http://www.globalspor.com/haber/haberdetay.asp?ID=11362

Şeref Bey Ödülleri, sahiplerini buluyor



Serencebey Gazetesi tarafından düzenlenen ve bu yıl 3.sü verilecek olan Şeref Bey Ödüllerinin sahipleri belirlendi. 18 Nisan Cumartesi günü Microsoft Türkiye Ofisinde toplanan Şeref Bey Ödül Jürisi, Beşiktaşa katkı sağlayan dernekleri belirledi. Sonuçlar 02 Mayıs Cumartesi günü saat 15.00te Swissotel İstanbulda yapılacak Şeref Bey Ödül Töreninde açıklanacak.




Aktif Beşiktaşlılar Oluşumu tarafından yayınlanan Serencebey Gazetesi, başta Beşiktaş Jimnastik Kulübü olmak üzere Türk sporuna katma değer sağlayan isimlere ve kurumlara hem hizmetlerinden dolayı, hem de teşvik amacıyla düzenlediği "Şeref Bey Ödülleri'nin üçüncüsünde, "Beşiktaş'a Katkı Sağlayan Dernek"leri ödüllendiriyor. Serencebey Gazetesi, Hollanda'dan Bandırma'ya, Hatay'dan Mardin'e kadar; Beşiktaş için kurulmuş 116 derneğe çağrı yaptı.

3. Şeref Bey Ödülleri'ni belirleyecek jüri üyeleri ilk önce 17 Mart saat 19.03'te, Etiler Set Kebap'ta düzenlenen tanışma yemeğinde bir araya geldiler. Daha sonra nihai kararı vermek için 18 Nisan Cumartesi günü Microsoft Türkiye Ofisi'nde toplanan Şeref Bey Ödül Jürisi, Beşiktaş derneklerinin, kuruldukları günden bugüne kadar BJK'ye yaptıkları katkıları değerlendirdi. Ödüle aday olan 22 derneğin sunumlarını tek tek inceleyen Jüri heyeti, ilk 10'u belirledikten sonra gizli oylama yaptı ve sonuçlar Jüri Başkanı Prof. Dr. Mesut Parlak'ta toplandı. "Beşiktaş'a Katkı Sağlayan Dernekler" 02 Mayıs Cumartesi günü saat 15.00'te Swissotel İstanbul'da düzenlenecek Şeref Bey Ödül Töreni'nde açıklanacak. "Beşiktaş'a Katkı Sağlayan Dernek" ödüllerinin yanı sıra, yine Jüri heyeti tarafından belirlenen Şeref Bey "Özel" Ödülü ve Şeref Bey "Onur" Ödülü de sahiplerine takdim edilecek.

Adını Beşiktaş Futbol Şubesi kurucularından Ahmet Şerafettin Bey'den alan "3. Şeref Bey Ödülleri"nin sahiplerini, başkanlığını İstanbul Üniversitesi eski rektörü Mesut Parlak'ın yaptığı bir jüri saptadı. TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, Garanti Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Cüneyt Sezgin, Milliyet Gazetesi Spor Yazarı Attila Gökçe, BDDK Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Al, BJK Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Yücel, Altın Borsası Başkan Yardımcısı Oğuzhan Aloğlu, Microsoft Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çağan gibi isimlerden oluşan jüri tarafından saptanan ödüller, 02 Mayıs Cumartesi günü Swissotel İstanbul'da düzenlenecek törenle sahiplerine verilecek.

http://www.globalspor.com/haber/haberdetay.asp?ID=11356

Hidoooooo


Hidayet Türkoğluuuuuuu

HT İddaa - Altuğ Aktaş Kazandırmaya devam ediyor.


Haber Türk HT İddaa okuyan, Globaliddaa.com takip eden kazanıyor

24 Nisan 2009 Cuma günü çıkan Haber Türk HT İddaa ekinde ve 25 Nisan 2009 Cumartesi günü çıkan Haber Türk HT Spor ekinde Altuğ Aktaş hazırladığı 2 kupon ile takip eden okuyucularına kazandırdı.
İşte o kuponlar;
24 Nisan - Altuğ Aktaş İdeal
224 Manchester Utd-Tottenham Üst 1.70
158 Stutgart-Eintracht Frankfurt 1 1.20
239 Fiorentina-Roma üst 1.70
422 Atletico Madrid-Gijon Üst 1.40
Oran: 4.85

25 Nisan - Altuğ Aktaş İdeal
155 Dortmund-Hamburg 1 2.00

163 Hull-Liverpool üst 1.65

236 Almeira-Numancia 1 1.55
Oran: 5.11

21.04.2009

Kupa geliyor


20 Mayıs 2009 tarihinde Şükrü Saraçoğlu Stadında oynanacak olan UEFA Kupası Finali için, UEFA Kupası 23 Nisan'da Türkiye'ye geliyor.

Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı‘nda 20 Mayıs’ta oynanacak final karşılaşmasıyla yeni sahibine kavuşacak UEFA Kupası, 23 Nisan’da İstanbul‘a geliyor.
UEFA Başkanı Michel Platini
‘nin de katılacağı törende, geçen yıl bu kupayı kazanan Zenit takımı yetkilileri kupayı UEFA Başkanı‘na teslim edecek. UEFA Başkanı ise kupayı final maçına kadar şehirde sergilenmek üzere İstanbul Büyükşehir Başkanı Kadir Topbaş‘a verecek. Kupa finale kadar olan sürede İstanbul’da belirlenen noktalarda halkın ziyaretine açılacak.
Esma Sultan Yalısı
‘nda saat 14.00′te başlayacak tören öncesi UEFA Kupası özel üretilmiş bir araç üzerinde şehirde dolaştırılacak. 2 saatlik bu turun ardından Dolmabahçe Sarayı önünde konvoya, Zenit kulübünden futbolcu ile yöneticiler de katılacak.
Kupa Teslim Töreni finalin yayıncı kuruluşu Show TV tarafından çekilecek ve üretilen sinyal yayınlamak isteyen kuruluşlarla paylaşılacak. İsteyen kuruluşlar için Show TV üzerinden canlı röportaj imkânı da sağlanabilecek.

Vatan gazetesi Fanatiğin taşınmasına neden oldu

Vatan gazetesi taşınıyor...
Kendi binasından ayrılıp Doğan Medya Center'ın 4. katına taşınıyor...
Bu katta bulunan Fanatik gazeteside 2. kata Milliyet'in yanına taşınıyor...
Bu durumdan herkes şikayetçi olacaktır tabi ki...

Tek başına bir katta bulunan Milliyet Gazetesi, artık yerini Fanatik gazetesi ile paylaşacak ve tek bir binada bulunan Vatan gazeteside bundan sonra sadece 1 kata sığmaya çalışacak.

Herkesin şikayetçi olacağı bu operasyon nasıl sonuçlanır merak ediyorum...

Haber kaynağı: ataryemez

Kaynak: Posta

16.04.2009

Turkcell Süper Lig 28. hafta cezalı listesi

Turkcell Süper Lig 28. hafta cezalı listesi Türkcell Süper Lig de 17-18-19 Nisanda oynanacak olan maçların cezalı listesini hazırladık.
KIRMIZI KARTLAR
Meye (Ankara)
Ali Zitouni (Antalya)
Semih Şentürk, Lugano (F.Bahçe)
Arda Turan, Emre Aşık (G.Saray)
Selçuk Şahin (Hacettepe)

SARI KART CEZALILARI
Sercan Yıldırım (Bursa)
Koray Avcı (G.Birliği)

NOT: Galatasaray-Fenerbahçe maçı sonrasında PFDK'ya sevk edilen 6 oyuncunun durumu daha netleşmemiştir.

http://www.globalspor.com/haber/haberdetay.asp?ID=10244

Dinamo Kiev PSG maçının muhtemel kadroları


Dinamo Kiev PSG maçının muhtemel kadroları 16 Nisan 2009 Perşembe akşamı oynanacak ve ilk maçı 0-0 biten maçın rövanşına takımların bu 11ler ile çıkmasını bekliyoruz.



http://www.globalspor.com/haber/haberdetay.asp?ID=10246

Marsilya Schaktar Donetsk maçının muhtemel kadroları



Marsilya Schaktar Donetsk maçının muhtemel kadroları




16 Nisan 2009 Perşembe akşamı oynanacak ve ilk maçı 2-0 Schaktar Donetsk galibiyetiyle biten maçın rövanşına takımların bu 11ler ile çıkmasını bekliyoruz.





Udinese Werder Bremen maçının muhtemel kadroları


16 Nisan 2009 Perşembe akşamı oynanacak ve ilk maçı 3-1 Werder Bremenin galibiyetiyle biten maçın rövanşına takımların bu 11ler ile çıkmasını bekliyoruz.





Manchester City Hamburg maçının muhtemel kadroları

16 Nisan 2009 Perşembe akşamı oynanacak ve ilk maçı 3-1 Hamburg gailibiyetiyle biten maçın rövanşına takımların bu 11ler ile çıkmasını bekliyoruz.






http://www.globalspor.com/haber/haberdetay.asp?ID=10249

1989-2009 Baba Hakkı - Hakkı Yetenin ölümünün 20.yılı


Beşiktaş a yaptığı hizmetlere her zaman minnettar olduğu Baba Hakkı Yeten in anma töreni 16 Nisan Perşembe günü saat 11.00 de, Zincirlikuyu mezarlığındaki kabri başında yapılacaktır.







HAKKI YETEN (BABA HAKKI) KİMDİR?

Beşiktaş’ın sembolü Baba Hakkı, 1910 yılında Vodina’da doğdu. Henüz 1 yaşındayken ailesi İstanbul’a yerleşti. Babası Binbaşı Mahmut Nedim Bey, 1914’te Çanakkale’de şehit düştü.

5 kardeşiyle birlikte yaşam savaşı veren Hakkı Yeten askeri okula yazıldı. Bu dönemde Beşiktaş Muradiye semtinde futbola başladı. Maltepe, Halıcıoğlu ve Kuleli askeri takımlarında oynadı. Beşiktaş Futbol Şubesi’nin kurucusu Şeref Bey tarafından Siyah-Beyazlı renklere kazandırıldı. Bu arada askerlik mesleğini bırakarak avukat oldu.

17 yıl Beşiktaş forvetinde özellikle sağ iç olarak yer aldı. Otoriter ve teknik oyunculuğuyla kısa sürede kaptan oldu. Özellikle disipline verdiği önem nedeniyle kısa süre içinde “Baba” lakabını aldı. Saha dışında da tam bir beyefendi olan Hakkı Yeten, güçlü yapısıyla rakip oyuncularla ikili mücadelelerde kollarını açar ve karşı takım oyuncusu önüne geçemezdi.

1945’te futbolu bırakana kadar, 1 Türkiye Birinciliği, 2 Milli Küme, 1 Başbakanlık Kupası, 7 İstanbul Ligi, 1 İstanbul Şildi, 2 İstanbul Kupası şampiyonluğu yaşadı. 17 yıl formasını giydiği Beşiktaş’ta 439 maçta 382 gol kaydederek inanılması güç bir sayıya erişti. Derbilere de damgasını vuran Baba Hakkı, hem Galatasaray hem de Fenerbahçe’ye 30’ar gol atarak tarihe geçti.

İkinci Dünya Savaşı nedeniyle A Milli Takım çok az sayıda maç yaptığından Hakkı Yeten de yalnızca 3 kez ay-yıldızlı formayı giyebildi. 27 Eylül 1931’de Bulgaristan’a 5-1 yenildiğimiz maçta tek golümüzü Baba Hakkı atmıştı.

Futbolu bıraktıktan sonra Futbol Federasyonu’nda Asbaşkanlık yaptı. Beşiktaş’ta 3 dönem başkanlık yaptı. Daha sonra yönetimi kurulu tarafından şeref başkanı seçildi. Hakkı Yeten, 16 Nisan 1989 tarihinde yaşama veda etti.

http://www.globalspor.com/haber/haberdetay.asp?ID=10235

15 Nisan 1989 Hillsborough faciası

15 Nisan 1989 Hillsbrough faciası








15 Nisan 1989... Liverpool ile Nottingham Forest arasında FA Cup yarı final maçı oynanacak...
Yer Sheffield-Hillsborough stadı...
Stat tıklım tıklım dolu...



Stadın dışında neredeyse bir tribün dolusu taraftar dışarıda...
Aslında bunun nedenide o yılların efsane takımı Liverpool taraftarlarına 14.600 bilet, Nottingham taraftarlarına ise 21.000 bilet ayrılmasıydı...
Bütün gün basın organlarından biletsiz taraftarların stada gelmemesi için uyarılar yapılıyordu.
Ve maçın başlamasına son 30 dakika kalmıştı... Biletsiz taraftarlar stada akın etmiş, tribünün kapısında içeriye girmeyi bekliyor, kapılara, tellere tırmanıyorlardı...
Maça 10 dakika kaldığında içeri girmek için baskı artmış ve şarkılar söylenmeye başlamıştı...
Yetkililer dışarıda kalan Liverpool taraftarlarına hoş gözükmek için kapıları açıyor ve işte olan o zaman oluyor...

Maç başlamış ve dakikalar 6'yı gösteriyordu...
Hakem bir anda ne olduğunu anlayamadı ve kale arkasındaki tribünün tellerine doğru yürümeye başladı...
O anda herşey koptu ve artık tellere tırmanan taraftarlar bile saha içine düşmeye başlamıştı.
Maç 6. dakikada durmuştu...







Bir çok taraftarın bir anda tribüne girmesi sonrası içeride bulunan bir çok kişinin izdiham sonrası yaralanmasına ve hatta ölmesine neden oluyorlardı...
Bilanço 96 ölü 766 yaralıydı...





Ertesi gün çıkan The Sun gazetesinde ise olaylar daha bir dramatize edilmişti...
Ölen insanların cüzdanlarının çalındığı, polisin tribüne girmesine ve yardım etmesine bazı sarhoş Liverpool taraftarlarının engel olduğu yazılmıştı...
The Sun çok büyük bir gazeteydi o zamanlarda da...
Liverpool'da 200 bin tiraja sahip olan gazete artık Liverpool'da sadece 10 bin adet satılıyordu...
Habere duyulan öfke ve insanların tepkileri açık açık görülüyordu...


Liverpool taraftarları bu faciayı asla unutmadı...
Üstelik ölen 96 taraftarın içinde en dokunaklısıda en küçük yaştaki taraftardı...
10 yaşındaki Jon-Paul Gilhooley de bu faciada vefat etmişti ve o şuan Liverpool takımının kaptanı Gerard'ın kuzeniydi...

Liverpool, bu faciadan sonra ki sene ligde Şampiyon olmuş fakat o gün bugündür ligde Şampiyon olamıyor.

Aslında bu facia bir milat oldu İngiliz futbolu için ve o günden sonra statlarda ki tel örgüler kalktı, statlara ayakta taraftar alınmamaya başlandı. Yetkililerin neden o facia sırasında statın sahaya açılan kapılarını açmadıkları ve o insanların hayatlarını kurtarmadıkları hala kocaman bir soru işareti...

Başka bir küçük ayrıntı ise faciada ölenlerin anısına Hillsborough'da ki stadın kapısında "You'll Never Walk Alone" (Asla Yalnız Yürümeyeceksiniz) yazıyor...

Tarih 15 Nisan 1989... Milan ve Real Madrid Şampiyon Kulüpler kupasında yarı final mücadelesi verecekler... Hakem maçı 6. dakikada durdurup saygı duruşu yapacağını bildirmişti... Ve Futbol kardeşliği, Tribün kardeşliği orada ortaya çıkmıştı... Saygı duruşunun bitmesini beklemeyen Milan taraftarları hep bir ağızdan "You'll Never Walk Alone" (Asla Yalnız Yürümeyeceksiniz) diye bağırmaya ve marşın tamamını hep bir ağızdan söylemeye başlamış statta göz yaşı sel olup akmaya başlamıştı...

Ve o 96 taraftar ASLA YALNIZ YÜRÜMEYECEKLER...









http://www.globalspor.com/haber/haberdetay.asp?ID=10232

13.04.2009

Utanıyorum...

http://www.globalspor.com/haber/haberdetay.asp?ID=9999


Utanıyorum…

Evet utanıyorum…
Tabi ki kendimden değil…
12 Nisan Pazar akşamı oynanan bir maçın benim ülkemde oynanmasından ve bizlerin yıldız diye tabir ettiğimiz insanların affedersiniz ama kahve ağzı ile beyanatlar vermesinden utanıyorum…
Evet utanıyorum… ama kendimden değil…
İspanya’da bir televizyon kanalı (Canal+) yabancı bir maçı canlı yayınlanıyor ve o maçı yöneten hakem bitiş düdüğünü çalmadan bu televizyon kanalının spikeri yayını kesip “artık sonuç değişmeyecek” diyip yayını kesiyor ve devamını yayınlamıyor…
Neden mi? Çünkü sahada “KAN” akıyor…
İspanya’da maçı canlı yayınlayan televizyon kanalı bir anda kavga çıkınca yayını kesip, “biz futbol izlettirmek isterdik ve şuan sahada futbol yok. Zaten maç bitti. Hakem muhtemelen oyunu başlattığı gibi bitirecek ve sonuç değişmeyecektir bu nedenle biz futbol yayınlamak istediğimizden sizlere bu görüntüleri izlettirmemek için yayını kesiyoruz” diyip yayını kesiyor.
İşte bu maç benim ülkemde ve benim futbolcularımla oynandığı için utanıyorum…

Bir tribünün üst katında kendilerine ayrılan yerden ayrılıp alt kattaki tribünün çatısına insanlar çıkıyor ve alt kattaki tribünde bulunanlarda açık bir tarafa kaçmıyor… “Çatı yıkılacak lütfen çıkmayın çatıya” diye anons yapılıyor ama (doğrumu bilmiyorum sadece 1-2 dostumdan gelen bilgi) numaralı tribünde bu anonsçulara yakın olan taraftarlar bu sefer “neden anons yapıyorsun bırak tepki göstersinler” diye bağırıyor.
Peki ya çatı yıkılsaydı o küfür edenler ne yapacaktı?

Evet utanıyorum…
Dünyanın sayılı derbisi diye tanıtılan bir derbinin oynandığı statta, Federasyon Başkanı olmadığı için… Maç sonunda toplum içinde bir sınıfı olduğu (!) düşünülen ve insanlara örnek olması gereken bir Başkan’ın Futbol Federasyonu Başkanı için küçük düşürücü sözler sarf ettiği için utanıyorum…
Liverpool, önce Real Madrid’e ve 4 gün sonra Manchester United’a Old Trafford da 4 atıyor ama hiçbir yönetici ne bu tarz bir açıklamada bulunuyor ne de taraftarlar sahaya atlıyor…
Fenerbahçe, Galatasaray arasında oynanan bir maç acaba Manchester’ın Liverpool’dan 4 yemesinden daha mı önemliydi? Yada B.Münih’in Barcelona’ya ezilerek 4 gol yemesi ve sonra evine dönmesinden daha mı önemliydi???

Evet utanıyorum…
Ama Milli takımda aynı odada yatan, hafta arasında Play Station partileri veren futbolcuların birbirlerine sahanın içinde yumruk atmasından utanmıyorum. Sahada olan sahada kalır mantığını unutup duşunu alıp, soyunma odasından çıkıp mikrofonların karşısına geçip bu sefer sözleriyle hala kendine hakim olamayan futbolcuları bundan 8 ay önce alkışladığım için utanıyorum…

Ben utanıyorum… Ya onlar???

Altuğ AKTAŞ
GlobalSpor.com

http://www.globalspor.com/haber/haberdetay.asp?ID=9999

HT İddaa - Altuğ Aktaş Kazandırmaya devam ediyor.

Haber Türk HT İddaa okuyan, Globaliddaa.com takip eden kazanıyor

10 Nisan 2009 Cuma günü çıkan Haber Türk HT İddaa ekinde Altuğ Aktaş hazırladığı 2 kupon ile takip eden okuyucularına kazandırdı.
İşte o kuponlar;
10 Nisan - ALTUĞ AKTAŞ SİSTEM 2-3-4
Kocaelispor-Beşiktaş ½ 22.00 +
Chievo-Milan 0/2 4.00 +
M’boro-Hull City 0/1 4.00 -
M’Gladbach-Wolfsburg ½ 25.00 -
Maliyet 11 TL
Kazanç 88 TL
Oran: 8.00

10 Nisan - Altuğ Aktaş TSL Kuponu
Kocaelispor-Beşiktaş 2 1.40
Hacettepe-Trabzonspor Üst 1.50
Kayserispor-Denizlispor 1 1.75
Oran: 3.67

12.04.2009

HT İddaa - Altuğ Aktaş Kazandırmaya devam ediyor.

Haber Türk HT İddaa okuyan, Globaliddaa.com takip eden kazanıyor


Globaliddaa.com editörü ve Haber Türk HT İddaa yazarı Altuğ Aktaş, Nisan 2009'da kuponları seriye bağladı.
3 Nisan 2009 Cuma ve 7 Nisan 2009 Salı günü çıkan Haber Türk HT İddaa ekinde tutturduğu kuponlardan sonra 10 Nisan 2009 günü çıkan ekte ki kuponuylada takip eden okuyucularına kazandırdı.
İşte o kuponlar;

10 Nisan - ALTUĞ AKTAŞ SİSTEM 2-3-4
Kocaelispor-Beşiktaş ½ 22.00 +
Chievo-Milan 0/2 4.00 +
M’boro-Hull City 0/1 4.00 -
M’Gladbach-Wolfsburg ½ 25.00 -
Maliyet 11 TL
Kazanç 88 TL
Oran 8

------------------------------------------------------------

3 Nisan - Altuğ Aktaş Fransa 1 Kuponu
233 Bordeaux-Nancy 1 1.30
235 Le Mans-Lyon 2 1.65
238 Valenciennes-Auxerre Alt 1.40
365 PSG-Nice 1 1.45
Oran: 4.35

7 Nisan - Altuğ Aktaş Şampiyonlar Ligi
516 Villarreal-Arsenal 0 veya 2 1.26
541 Barcelona-B.Münih 1 1.25
542 Liverpool-Chelsea üst 2.30
Toplam Oran: 3.62

9.04.2009

HT İddaa - Altuğ Aktaş Kazandırmaya devam ediyor.




Haber Türk HT İddaa okuyan, Globaliddaa.com takip eden kazanıyor


7 Nisan 2009 Salı günü çıkan Haber Türk HT İddaa ekinde Altuğ Aktaş'ın hazırlamış olduğu kuponlardan Şampiyonlar Ligi kuponu takip eden okuyucularına kazandırdı.
İşte o kupon;

Altuğ Aktaş Şampiyonlar Ligi
516 Villarreal-Arsenal 0 veya 2 1.26
541 Barcelona-B.Münih 1 1.25
542 Liverpool-Chelsea üst 2.30
Toplam Oran: 3.62

6.04.2009

Batuhan Karadeniz ES-ES de kadro dışı kaldı.

http://atgatg.blogspot.com/2009/02/besiktas-ve-genc-yetenekler-serencebey.html
Daha önceden yazdım demeyi, söyledim demeyi sevmem ama bunların hepsini çok daha önceden yazmıştım ve bunları görmemek aslında KÖR olmak demekti...

Milli takım kampındayken odasını terkedip sabahlara kadar otel'in discosunda eğlendiğini yazdım, başka takımların menajerleri ile dialoglar içinde olduğunu yazdım.
Daha ne yapmalıydım bağırmalımıydım?

Bu çocukta yetenek var dedik ama bu yetenek top top duran bir hamur gibi dedik.
17 yaşında bir çocuk dedik...
Sigara içiyor dedik... İnanan olmadı...
Discoları seviyor dedik... İnanan olmadı...

Peki şimdi ne oldu?
Batuhan Karadeniz, Fenerbahçe maçı öncesinde disco'da sabahladığı için süresiz KADRO DIŞI KALDI...
Ne için kadro dışı kaldı?
Disco'da sabahladığı için...

Ama hani bu çocuk milli takım kampındayken odasını terkedip discoya gitmezdi?
Hani bu çocuğun kötü alışkanlıkları yoktu?

Sakalda bıraktım ama hala dikkatlice yazılarımızı okuyan yok...

Batuhan, çok yetenekli bir çocuk ama dediğim gibi top top duran bir hamur gibi...
Bu hamuru alıp yoğurup kalıba koymamız lazım...
Bizlerin şekillendirmesi lazım...

Yoksa bir yıldız daha gökyüzünde yerini alamadan kayar gider...

Altuğ AKTAŞ

Yakıyorlarsa Aşk'larından Beşiktaş'ı yaktılar



Cumartesi günü Şampiyonluk yolunda takımını desteklemek isteyen binlerce Beşiktaş taraftarı onlarca gün öncesinden birbirleriyle haberleşip, forumlarda organizasyon yaparak o güne hazırlandılar.
Öyle bir organizasyondu ki bu Cuma günü İstanbul'un bilindik meşale satıcılarının hiçbirinin elinde meşale kalmamıştı...

Saat 20:00 de oynanacak olan maç öncesinde saatler 17:30 u gösterdiğinde herkes mekanlardan sokağa taştı, kaldırımlar, tretuvarlar, hatta otobüs duraklarının tepeleri, ağaçlar her yer yavaş yavaş taraftar kaynıyordu.

Kalabalık bir grup taraftar Barbaros bulvarının girişine gitti takımı beklemeye ve oradan başladı taraftarlar yolun iki kenarına dizilmeye...



Yaşamak, görmek, sevmek gerekirdi bu duyguları olumlu yaşayabilmek için...



Binlerce taraftarın yaktıkları meşaleden takım otobüsü Barbaros bulvarında 1 saatten fazla kalmak zorunda kaldı.



Ve asıl önemlisi Beşiktaş'ı yaktılar...
Semt'i yaktılar




Takım Kazan'ı da geçip stada doğru ilerlemeye başladı, devamında bütün taraftarlar yola inmiş ve stada doğru takımın peşinden yürüyordu...Takım stada 19:25 de vardı...

İşte o anda olan oldu...
Takımın stada varmasıyla polis bir anda taraftarlara saldırmaya başladı.
Evet saldırmaya başladı...
Çünkü polis müdahele etmese o taraftarların hepsi stada girecekti...
Önce tazzikli su arkasından biber gazları...







Polis'in anlam verilemeyecek şekilde bir kaba kuvveti vardı...



Ama olsun...

Beşiktaş'lı yapacağını yaptı, takımını Dünya'da eşi benzeri olmayan bir show ile karşıladı... Her güzel şeyin acı yanıda olduğu bu showda da görüldü...

Ama Polisde farkındaydı yanlış yaptığının çünkü devre arasında yapılması planlanan Polis Haftası kutlamalarını hemen iptal etti çünkü taraftarın protestosu vardı...

BEŞİKTAŞ TARAFTARI BURSASPOR MAÇINDAN ÖNCEDE YÜRÜYECEK...

Ama bu sefer sadece omuz omuza yürüyecek...

HT İddaa - Altuğ Aktaş Kazandırmaya devam ediyor.


Haber Türk HT İddaa okuyan, Globaliddaa.com takip eden kazanıyor
3 Nisan 2009 Cuma günü çıkan Haber Türk HT İddaa ekinde Altuğ Aktaş'ın hazırlamış olduğu kuponlardan Fransa Ligi kuponu takip eden okuyucularına kazandırdı.
İşte o kupon;

Altuğ Aktaş Fransa 1 Kuponu
233 Bordeaux-Nancy 1 1.30
235 Le Mans-Lyon 2 1.65
238 Valenciennes-Auxerre Alt 1.40
365 PSG-Nice 1 1.45
Oran: 4.35

3.04.2009

MOTO GP Başlıyor

Katardaki Losail Pistinde start alacak, İspanyadaki Ricardo Tormoda finiş görecek olan MotoGP 2009 Sezonunda heyecanın başlamasına sayılı günler kala işte 17 ayaktan oluşan yarış takvimi, gridde yer alacak takımlar ve pilotları!..

Katar'daki Losail Pisti'nde start alacak, İspanya'daki Ricardo Tormo'da finiş görecek olan MotoGP 2009 Sezonu'nda heyecanın başlamasına sayılı günler kaldı.

11 takım ve 18 pilotun mücadele edeceği 17 yarışlık 2009 Sezonu 12 Nisan'da Doha'da start alacak, finişiyse 8 Kasım'da Valencia'da görecek.

İŞTE 2009 TAKVİMİ
12.04.2009: Katar, Doha/Losail
26.04.2009: Japonya, Motegi
03.05.2009: İspanya, Jerez de la Frontera
17.05.2009: Fransa, Le Mans
31.05.2009: İtalya, Mugello
14.06.2009: İspanya, Katalunya/Montmelo
27.06.2009: Hollanda, Assen
05.07.2009: ABD, Laguna Seca
19.07.2009: Almanya, Sachsenring
26.07.2009: İngiltere, Donington Park
16.08.2009: Çek Cumhuriyeti, Brno
30.08.2009: ABD, Indianapolis
06.09.2009: San Marino, Misano
04.10.2009: Portekiz, Estoril
18.10.2009: Australya, Phillip Island
25.10.2009: Malezya, Sepang
08.11.2009: İspanya, Valencia/Ricardo Tormo

İŞTE TAKIMLAR VE PİLOTLARI


Repsol Honda: Dani Pedrosa - Andrea Dovizioso
Monster Yamaha Tech 3: Colin Edwards - James Toseland

Rizla Suzuki MotoGP: Chris Vermeulen - Loris Capirossi


LCR Honda MotoGP: Randy De Puniet

San Carlo Honda Gresini: Alex De Angelis - Toni Elias

Ducati Marlboro: Casey Stoner - Nicky Hayden

Hayate Racing: Marco Melandri

Pramac Racing: Mika Kallio - Niccolo Canepa


Fiat Yamaha: Valentino Rossi - Jorge Lorenzo

Grupo Francisco Hernando: Sete Gibernau

Scot Racing MotoGP: Yuki Takahashi



İŞTE 125cc. KATEGORİSİ
Loncin Racing: Alexis Masbou - Tomoyoshi Koyama
Derbi Racing Team: Joan Olive - Efren Vazquez - Pol Espargaro
Ongetta Team I.S.P.A.: Lorenzo Zanetti - Andrea Iannone - Takaaki Nakagami - Jonas Folger
CBC Corse: Luca Vitali - Luca Marconi
Ajo Interwetten: Sandro Cortese - Dominique Aegerter
Blusens Aprilia: Esteve Rabat - Scott Redding
WTR San Marino Team: Johann Zarco
Red Bull KTM Motorsport: Cameron Beaubier - Marc Marquez
Viessmann Kiefer Racing: Stefan Bradl
Jack & Jones Team: Nicolas Terol - Simone Corsi
Fontana Racing: Lorenzo Savadori
Bancaja Aspar Team 125cc: Sergio Gadea - Bradley Smith - Julian Simon
Degraaf Grand Prix: Randy Krummenacher - Danny Webb
Racing Team Germany: Jasper Iwema
Haojue Team: Matthew Hoyle - Michael Ranseder
Matteoni Racing: Lukas Sembera

İŞTE 250cc. KATEGORİSİ
Scot Racing Team 250cc: Hiroshi Aoyama - Raffaele De Rosa
Aeropuerto-Castello-Blusens: Alex Debon
Pepe World Team: Axel Pons - Hector Barbera
Racing Team Germany: Bastien Chesaux
Team Toth Aprilia: Imre Toth - Mattia Pasini
Emmi - Caffe Latte: Thomas Luthi
Thai Honda PTT SAG: Ratthapark Wilairot - Hector Faubel
Metis Gilera: Roberto Locatelli - Marco Simoncelli
Matteoni Racing: Jules Cluzel
Cardion AB Motoracing: Karel Abraham
Mapfre Aspar Team: Alvaro Bautista
WTR San Marino Team: Alex Baldolini
Balaton Racing Team 250cc: Gabor Talmacsi
CIP Moto - GP250: Shoya Tomizawa
Aprilia Madrid: Stevie Bonsey - Aitor Rodriguez
Auto Kelly - CP: Lukas Pesek
Viessman Kiefer Racing: Vladimir Leonov
Mapfre Aspar Team 250cc: Mike Di Meglio


http://www.globalspor.com/haber/haberdetay.asp?ID=8956