29.07.2008

Beşiktaş'ta neler oluyor?

Evet, Beşiktaş'ta neler oluyor?
Aslında bunu çok uzun süre önce sormalıydık ama özellikle 28 Temmuz Pazartesi günü yapılan açıklama artık sabrımı taşırdı.
12 Haziran tarihinde 2008-2009 sezonu Beşiktaş Kombine kartları satışa çıkmış ve tam olarak 47 günde sadece 1.717 tane kombine kart satışı yapılmıştı.
Halbuki geçen sezon 28 Temmuz tarihinde sona eren kombine satışı ve ulaşılan rakkam 13 bin düzeyindeydi. Hemen hemen 10 katı.
Bunun nedeni acaba sportif başarının olmayışımıydı? Yoksa yönetim'in acizliğimiydi?
Beşiktaş taraftarı, her zaman takımına sahip çıkan ve destek veren bir topluluktur. Fakat bu sene neden geri planda durdular? Benim izlenimlerime göre kesinlikle yönetimsel zaaflıktan dolayı. 8 Mart tarihinde yapılan Mali Genel Kurulu'nda Sayın Yıldırım Demirören açıklamış ve bütün izinlerin alıp stadımızı yıkacağız. Maçları yeni stadımızda oynayacağız demişti.
28 Temmuz oldu 'tık' yok. Ligin başlamasına 1 ay'dan kısa bir süre var iken hala hangi statta maç yapılacağı belli değil. Taraftar hangi koltukta oturacağını bilmeden neden kombine alsın ki? Onlarda haklı.
Başta söylediğim gibi günlerden 28 Temmuz Pazartesi, akşam üstü Beşiktaş Asbaşkanı Ertunç Soğancıoğlu BJK TV'ye açıklama yapıyor; 'Bu sezon maçlarımızı kesin olarak İnönü stadında oynayacağız. Taraftarlarımız kombinelerini alsınlar. Maçlara İnönü stadında başlayacağız ve inşallah şampiyon olarak son maçımızı da İnönü Stadında oynayacağız. Bu dönemde bütün izinlerimizi alıp inşaata hazırlanacağız ve sezon sonunda yıkımı yapacağız' ifadesinde bulundu.
Bu haber bütün taraftarları heyecanlandırdı. Herkes nereden kombine alsak, acaba hafta sonuna kadar beklesekmi diye düşünür ve aralarında tartışır oldu. Ama bu heyecan bile aslında biraz kıpırdınma yaratmıştı taraftarlar arasında.
2007-2008 sezonu Kombine kart satışları 28 Temmuz'da biterken ve o dönemde 13 bin kombineye ulaşırken bu sezon 2008-2009 sezonu kombine kart satışı daha 45 günde sadece 1.717 sayısına ulaşırken sezon başlayana kadar'da satışın devam edeceği açıklandı.
Buraya kadar herşey normal değil mi?
Maçlarda İnönü'de oynanacakmış. Sayın Ertunç Soğancıoğlu kendi yayın organı BJK TV'ye o şekilde açıklama yaptı.
Ertunç Soğancıoğlu'nun kulüp içerisinde ki ünvanı tam olarak 'Asbaşkan-İcra Kurulu Üyesi, Mali İşler Sorumlusu, Sayman Üye' şeklinde geçiyor.
Şimdi can alıcı noktaya geliyoruz.
Kulüpte bir Asbaşkan daha var. Levent Erdoğan.
Levent Erdoğan'ın kulüp içerisinde ki ünvanı tam olarak 'Asbaşkan-İcra Kurulu Üyesi, Hukuk İşleri ve Derneklerden Sorumlu Üye' şeklinde geçiyor.
Hangisi daha üst seviyede, hangisi daha bilgilidir ve yetkilidir gibi konulara girmeyeceğim o kulübün iç yapısıdır bizi bağlamaz.
KanalTürk'ün satışı gerçekleştikten sonra yılların spor programı Bizim Stadyum bu kanal'a transfer oldu. Sayın Faik Çetiner'in yıllardır hazırlayıp sunduğu program artık kanal değiştirmi ve daha çok izleyiciye ulaşmaya başlamıştı. 28 Temmuz akşamı yani Sayın Ertunç Soğancıoğlu'nun 'maçlarımızı İnönü'de oynayacağız' açıklamasını yaptığı günün akşamında Bizim Stadyum'a bir diğer Asbaşkan Levent Erdoğan telefon ile katıldı.
Faik Çetiner, 'hayırlı olsun, yeni sezonda İnönü'de oynuyormuşsunuz maçlarınızı beklenen karar açıklandı' gibilerinden hem olumlu duygularını hemde sorusunu iletmiş oldu. Ama Levent Erdoğan'dan gelen cevap çok ilginçti; 'Böyle birşey yok, bizim çalışmalarımız devam ediyor. Maçlarımızı Zeytinburnu ve Olimpiyat'ta oynayacağız. İşlemlerimizi tamamladıktan sonra hemen stadı yıkabiliriz.' açıklamasında bulundu.
Faik Çetiner, 'akşam üstü yöneticiler tarafından artık kesin olarak İnönü'de oynanacağını açıkladı' sözü üzerine ise verilen cevap çok ilginçti, 'O açıklamaları yapan yöneticiler, kombine kart satışı gerçekleşssin diye bu tarz açıklamalarda bulunuyorlardır. Yoksa bu şekilde alınmış bir karar yok biz stadımızı yıkacağız, Zeytinburnu ve Olimpiyat stadlarında oynayacağız' dedi.
Acaba hangisi doğruyu söylüyordu?
Şimdi taraftar/camia hangi yöneticiye inanacaktı?
Kombine almalı mı? Yoksa bir tepki göstermek adına kombine alınmamalımıydı?
Böyle bir karar alındıysa, neden Asbaşkan Levent Erdoğan'ın haberi yoktu?
Bu açıdan baktığımızda acaba yönetim kararları kendi arasında mı alıyordu?
Bazı yöneticiler kuklamıydı? Eğer İnönü'de oynanma kararı alındıysa ve Sayın Levent Erdoğan'a bu bilgi verilmiyorsa bu tarz bir düşünceye kapılmamız yanlış mı olur?
Eğer Levent Erdoğan haklı ve sadece kombine satılsın diye bu tarz bir açıklama yapıldıysa Beşiktaş taraftarı bu kadar mı değersiz? Para taraftar'ın manevi duygusunun bu kadar mı önüne geçiyor?
Aslında Beşiktaşta ki karmaşalar bununla bitmiyor ki.

Sayın Ertuğrul Sağlam, Beşiktaş'ta futbolculuk yaparken çok iyi bir kamp dönemi geçiriyor ve İstanbul'a dönüşte takımdan gönderildiğini öğreniyordu. Ağlayarak takımı terkediyordu.
2008/2009 sezonu öncesi yapılan kamp'ta Teknik Direktör olan Ertuğrul Sağlam, takımından memnun ve her maçtada Fahri Tatan'a her maç şans veriyordu. Oda ne? İstanbul'a dönülünce Fahri'nin başka takıma satıldığı açıklaması yapılıyordu. Ertuğrul Sağlam'dan gelen açıklama ise hayli ilginçti. Sayın Sağlam, benimde son anda haberim oldu diyerek aslında savunması, hatadan daha büyük bir açıklama yapıyordu.
Takımın tek sorumlusu olması gereken Ertuğrul Sağlam, oyuncusunun satıldığını son anda öğrendiğini ve yapacak bir şey olmadığını söylüyor.
Yarın öbür gün Delgado'da satılır ve Ertuğrul Sağlam'ın son anda haberi olursa o zaman ne yapacak hoca bunu çok merak ediyorum.

28 Temmuz'da yaşananlar ne bize ne de Beşiktaş camiasına yabancı değildi. Fahri olayında da benzer hareketler gözümüze çarpmıştı.

Aklım almıyor.
Sen takımın hocasısın. İlerleyen günlerde takımın başarısıda başarısızlığıda senden sorulacak ve tek sorumlu gösterileceksin. Kadronda bulunan oyuncuları elinde tutamayacaksın. Önüne gelen istediği futbolcuyu satacak ve senin haberin son anda olacak?
Bu kadar mı acizsin? Kendini bu kadar mı kabul ettiremedin bu yönetime?
Ertuğrul Sağlam'a güvenim her zaman var ve her zaman arkasında durulması gerektiğini söylemişimdir ama bu yönetimle işi çok zor. Yarın öbür gün bir takım gelip Ertuğrul Sağlam'ı bize verin bizde size 2-3 oyuncu verelim der ve yönetim bunu kabul ederse. Ertuğrul Sağlam bu haberide son anda öğrenirse o zaman ne olacak?

Burada suç acaba Ertuğrul Sağlam'da mı yoksa aciz bir yönetim anlayışı gösteren yönetimde mi?

İşte Fahri olayında yaşananlar stat, taraftar ve kombine üçgeninde de gözüktü.
Acaba yönetim başına buyrukmuydu. 16 kişilik yönetim aslında göstermelik mi? Sadece Başkan ve başkan'a yakın olan kişilermi karar alıyor ve uyguluyordu?

Bu olabilir mi?
ya da olabilirliği varmıydı?
Bence var.
Baksanıza herşey apaçık ortada.
Kombine satılsın diye taraftarları aldatıcı açıklamalarda bulunuluyor ve daha 24 saat geçmeden başka yönetici bunu canlı yayında gülerek (!) yalanlıyor.
Futbolcu satılıyor, futbolcudan tek sorumlu olan teknik direktör son anda haberim oldu diyor...

Burada bir parantez açalım.
Sinan Engin'e değinelim birazda.
Sinan Engin bu yönetim'de görev almıyorken ne yapıyordu?
TV8'de yorumcuydu.
Bir gün çıktı kameraların önüne ve açıklamada bulundu, Beşiktaş iyi yönetilmiyor. Beşiktaş sahipsiz değildir. Ben yönetime adayım. Başkanlığa adayım. dedi.
Çünkü Beşiktaş iyi yönetilmiyor dedi.
Bu laf kimeydi? Beşiktaş'ın Başkanından, Yönetim Kurulunda ki bütün herkeseydi.
Sonra ne oldu?
1 hafta 10 gün geçti. Hadi 1 ay geçti diyelim. Sinan Engin Menajerliğe getirildi.
Beşiktaş iyi yönetilmiyor ve Başkanlığa adayım açıklamasını yapan biri menajerliğe nasıl olurda razı olmuştu?
Ne vaadler verilerek ikna edilmişti. Yoksa yönetim alehine konuşmasın diye sus payımı verilmişti?

İbrahim'ler konusunada ufaktan değinelim.
ama önce transferleri hatırlayalım.
Zapotocny, Seric, Tuna ve Sivok. Bunları kim aldı? Özellikle yabancıları? Sinan Engin.
İbrahimlerin affedilmesinin önünde kim sert bir şekilde duruyor, Sinan Engin?
Neden?
İbrahim Toraman'ın ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu tartışmaya gerek yok.
Hangi takımda olursa olsun sahaya ilk 11 çıkar.
Defans için geriye 3 oyuncu kaldı. Gökhan Zan'da var. Sağ kanat için Serdar Kurtuluş, Ali Tandoğan'da var. Sol kanat içinde İbrahim Üzülmez. Bunlardan biri kadroya girerse o zaman yabancılardan en az 1 kişi yedek oturacak.
Yabancı'yı transfer edersen ve yedek oturtursan sana sormazlar mı bu oyuncuyu neden aldın diye?
Beşiktaş'ta sorup sormayacaklarını tartışmayalım zaten.
Bu durumda bu iki oyuncuyu Sinan Engin harcadı diyebilirmiyiz? Yorum yok...

Başka konu ise alınan bu 4 oyuncunun aynı menajerlik şirketine bağlı olması ve Sinan Engin'in oğlununda bu şirkete bağlı olması. Tabi bu iddialara karşı Sinan Engin'in bir açıklama yapmaması.

Açıkçası benim midem bulanmaya başladı.

Yönetime aday olan bir anda menajerliğe razı oluyor.
Takımdan sorumlu olanın oyuncusu satılıyor son anda haberi oluyor.
İki kaptan kavga ediyor, bir şekilde üstü kapatılıp affettirilmesi yerine takımdan uzaklaştırılıyor. Çünkü yerleri 3 yabancı ile doldu. Onlar olsa belki o 3 yabancı oynayamayacak.
Bir yönetici İnönüdeyiz diyor öbürü yok öle bir şey diyor.

Daha fazla yazamayacağım.

Demirören'in bir çiftliği var,
Çiftliğinde kuzuları var,
mee mee diye bağırır
Demirörenin çiftliğinde.......

Not: Ben kuzu'yu seçtim, siz köpek ve başka hayvanları seçmekte özgürsünüz....

Altuğ AKTAŞ

23.07.2008

2008/2009 Türkiye Turkcell Süper Lig Fikstürü



Turkcell Süper Lig'de 2008-2009 sezonu fikstürü çekildi.

Yeni sezon Turkcell Süper Lig'de 22, 23 ve 24 Ağustos'ta, Bank Asya 1. Lig'de ise 31 Ağustos'ta yapılacak ilk hafta karşılaşmalarıyla başlayacak.

Fikstür çekimine Hasan Doğan adına yapılan saygı duruşuyla başlandı.

22 Ağustos'ta başlayacak olan Turkcell Süper Lig'in ilk yarısı 21 Aralık'ta bitecek ve ikinci yarı 23 Ocak'ta başlayacak. Turkcell Süper Lig'in 2008-2009 sezonu ise 31 Mayıs'ta oynanacak son hafta maçlarıyla sona erecek.

6 Eylül, 10 Eylül, 11 Ekim, 15 Ekim, 28 Mart ve 1 Nisan tarihlerinde 2008-2009 sezonu içerisinde Türkiye'nin Dünya Kupası eleme maçları oynanacak.

Ligin ilk derbi karşılaşması 10. haftada Fenerbahçe ile Galatasaray arasında Şükrü Saracoğlu Stadı'nda oynanacak. Sarı-lacivertliler 13. haftada bu kez Beşiktaş'ı konuk edecek, 16. haftada ise Galatasaray ile Beşiktaş Ali Sami Yen Stadı'nda karşı karşıya gelecek.

1. HAFTANIN PROGRAMI

Sivasspor-Kayserispor
Hacettepe-Bursaspor
İBB-Eskeşehirspor
G.Birliği-Kocaelispor
Gaziantepspor-Fenerbahçe
Trabzonspor-Ankaraspor
Konyaspor-Ankaragücü
Antalyaspor-Beşiktaş
Galatasaray-Denizlispor

>>>FİKSTÜRÜN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ<<<

22.07.2008

22-24 Temmuz Maç Yorumları


YAVAŞ YAVAŞ ZENİT GELİYOR.

Zenit, artık yavaş yavaş tırmanmaya başladı. Evinde oynayan Zenit, oynadığı son 8 maçtan sadece 1 galibiyet alabilen rakibini rahat geçecektir düşüncesindeyim. Hava şartları umarım bize engel olmaz.


YAZILARIN VE TAHMİNLERİN DEVAMI İÇİN LÜTFEN FOTOMAÇ İDDAALIYIZ ALINIZ.


132 DC UNITED-HOUSTON 2.5 ÜSTÜ 1.55

Dc United, evinde başarılı bir performansı var...

225 SATURN-SHINNIK 2.5 ALTI 1.55

Bu maç aslında tam 02 denemelik bir maç ama gerçekten zor bir tahmin olur...

226 ZENIT-LOKOMOTIF MOSKOVA 1 1.50

Bu maçın mutlak favorisi Zenit...

242 ELFSBORG-NORRKOPING 2.5 ÜSTÜ 1.60

Norrkoping, çok zayıf bir ekip...

243 STURM GRAZ-MATTERSBURG 2.5 ÜSTÜ 1.60

İnter Toto Kupası nedeniyle liginde maç eksiği var Sturm Graz’ın...

251 FENERBAHÇE-SHAKTAR DONETSK 1 1.70

Fenerbahçe, hazırlık maçlarında fazla başarılı olamasa da oyunuyla göz doldurdu...

256 BOTAFOGO-ATLETİCO MG 2.5 ÜSTÜ 1.80

Bu maç ev sahibi takımın galibiyeti ile sonuçlanacaktır buna kesin gözüyle bakıyorum...

ALTUĞ AKTAŞ BANKO

132 DC United-Houston 2.5 Üstü 1.55

226 Zenit-Lokomotif Moskova 1 1.50

242 Elfsborg-Norrkoping 2.5 Üstü 1.60

256 Botafogo-Atletico MG 2.5 Üstü 1.80

6.70

ALTUĞ AKTAŞ İDEAL

243 Sturm Graz-Mattersburg 2.5 Üstü 1.60

225 Saturn-Shinnik 2.5 Altı 1.55

251 Fenerbahçe-Shaktar Donetsk 1 1.70

254 Cruzeiro-Gois 2.5 Üstü 1.45

6.11

ALTUĞ AKTAŞ ÜST

132 DC United-Houston 2.5 Üstü 1.55

243 Sturm Graz-Mattersburg 2.5 Üstü 1.60

242 Elfsborg-Norrkoping 2.5 Üstü 1.60

254 Cruzeiro-Gois 2.5 Üstü 1.45

256 Botafogo-Atletico MG 2.5 Üstü 1.80

10.36

20.07.2008

Rus Futbolu Avrupa'ya gözmü kırpıyor?

Avrupa'da Rusya futbolu özellikle EURO2008 ile herkesin dikkatini çekmeye başladı. Halbuki EURO2008 döneminde Fotomaç İddaalıyız ekindeki yazılarımı takip edenler hatırlarlar ben ısrarla Rusya'nın başarılı olacağına inanıyordum ve açıkcası beni hiç yanıltmadılar.

Bir çok Futbol sever Rusya futbolunu takip etmediği için Şampiyonada aldıkları sonuçların sürpriz olduğunu düşünüyorlardı ama biraz maziye baksalar 2000'li yıllarda Rus futbolunun yükselişini göreceklerdir.

2004-2005 CSKA Moskova UEFA Kupası Şampiyonu
2005-2006 Zenit St. Petersburg UEFA Kupası Çeyrek Finali
2007-2008 Zenit St. Petersburg UEFA Kupası Şampiyonu
2008 EURO 2008 Rusya Milli Takımı Yarı Final

Baktığımızda son 8 senede 4 başarı. Hatta bunu sadece son 3 sene olarakta makası daraltabiliriz ama bubaşarılar bir anda gelmiyor.
Rusya'nın zengin iş adamları kulüplere yatırım yapmaya başladı ve çılgınca tesisleşmeye başladılar.
Önümüzdeki senelerde Rus futbolunun özellikle Avrupa futboluna damgasını vurmasını bekliyorum. Alt yapılara önem vermeye başladılar. Avrupa'ya futbolcu ihracınada girdiler.

Ülkemizde Lig Tv bu ligi canlı yayınlamaya başladı. Sizlere tavsiyem fırsat buldukça bu ligi izlemeniz ve takip etmeniz.

Rusya futbolu hızla gelişiyor.
Yakında kendi tuttuğunuz takımda da bir Rus oyuncuya rastlayabilirsiniz.

Not:
Tekrar hatırlatıyorum, 10 sene içinde Rus Futbolu Avrupa'ya damga vuracaktır.

Altuğ AKTAŞ

18.07.2008

18-21 Temmuz Maç Yorumları


Maç yorumlarının tamamını Fotomaç İddaalıyız'da bulabilirsiniz.

KAZANMAK İÇİN URAWA’ya DEVAM
Geçen haftanın manşeti Urawa, bizi yanıltmadı ve galip geldi. Bu hafta evinde oynuyor. Üst üste kaybettiği puanların acısını yavaş yavaş çıkaracaktır. Haftanın ikinci bankosu Nagoya.

341 SAPPORO-KOBE 2 2.00
Kobe, muhtemelen galibiyet serisine devam edecek...
412 OITA-IWATA 02 1.64
Gerçekten çok zor bir maç. Oita, Sapporo gibi kolay gözüken maçta gol atamadı...
413 TOKYO VERDI-KASHIWA 02 1.22
Sanırım Kashiwa’ya ‘bi dur’ diyen olmayacak gibi...
414 ICHIHARA-GAMBA OSAKA 2 1.70
Bu maç tipik 2.5 üstü maçı ama maalesef değerlendiremiyoruz...
415 SHIMIZU-NIGATA 2 2.90
Bir tarafta 4 maçtır galip gelemeyen ev sahibi takım...
416 YOKOHAMA MARINOS-KASHIMA 2 1.80
Kashima, hafta sonunda aldığı liderliği Kyoto Sanga’ya yenilerek tekrar Urawa’ya verdi...
611 URAWA-KAWASAKI 1 1.60
Haftalardır puan kaybeden Urawa, bu hafta rakiplerinin puan kaybı ile kazandığı moralle galip geldi ve liderliğini tekrar aldı...
612 KYOTO-FC TOKYO 1 1.80
İki takım arasında 30 Mart’ta oynanan son maç gol düellosuyla bitmiş...
613 NAGOYA-OMIYA 1 1.50
Bence haftanın ikinci bankosu...

ALTUĞ AKTAŞ JAP BANKO
611 Urawa-Kawasaki 1 1.60
415 Shimizu-Nigata 2 2.90
613 Nagoya-Omiya 1 1.50
414 Ichihara-Gamba Osaka 2 1.70
11.83
ALTUĞ AKTAŞ JAP İDEAL
341 Sapporo-Kobe 2 2.00
412 Oita-Iwata 02 1.64
413 Tokyo Verdi-Kashiwa 02 1.22
416 Yokohama Marinos-Kashima 2 1.80
612 Kyoto-FC Tokyo 1 1.80
12.96
ZENIT’TEN GOL SESİ ÇIKMAZ
Bol goll, maçlarına alıştığımız Zenit, hafta içinde Vladivostok deplasmanında hava durumu nedeniyle golsüz bir maç izlettirdi. Amkar maçı da farksız olmaz.
CSKA MOSKOVA BU HAFTA KAZANACAKTIR.
Son 7 lig maçında sadece 1 mağlubiyet, 3 beraberlik alan CSKA Moskova, bu maç evinde uzun süredir yenilmediği rakibine karşı galip gelecektir.

212 TOM TOMSK-KHIMKI 1 1.40
Bu maç Tom Tomsk’u seçmemdeki en önemli etken tabi ki hafta içi aldıkları galibiyeti ve aralarındaki üstünlüğü...
232 SATURN-STUTGART 10 1.31
Intertoto kupasında bu tarz eşleşmeleri sıkça görüyoruz...
455 SİVASSPOR-BRAGA 10 1.13
Belki milliyetçilik diyeceksiniz bu satırları okurken ama ben Sivasspor’un bu maç için şanslı olduğunu düşünüyorum...
254 ZENIT-AMKAR 2.5 ALTI 1.80
Öncelikle hafta içinde Zenit’in berabere kalmasına bir açıklık getireyim...
265 FENERBAHÇE-CESKE BUDEJOVICE 1 1.15
Kısa ve öz yorum yapacağım. Fenerbahçe, şanssız bir dönem geçiriyor...
313 ODENSE-ASTON VILLA 10 1.62
Aston Villa, yaptığı son hazırlık maçını 2-1 kaybetti. Bu tur öncesi en ciddi maçıydı...
411 VLADIVOSTOK-DINAMO MOSKOVA 2 2.20
Bu maç için ben bu yazıyı yazarken Avrupa’da çok farklı oranlar vardı...
422 CSKA MOSKOVA-FK MOSKOVA 1 1.50
FK Moskova, 3 maçtır berabere kalıyor. Beraberlik serisi yakaladı diyebiliriz...
445 TEREK-RUBIN KAZAN 2.5 ALTI 1.50
Baktığımızda Rubin Kazan ile Terek arasında çok fazla gömlek farkı var...
ALTUĞ AKTAŞ RUSYA
212 Tom Tomsk-Khimki 1 1.40
254 Zenit-Amkar 2.5 Altı 1.80
411 Vladivostok-Dinamo Moskova 2 2.20
422 CSKA Moskova-FK Moskova 1 1.50
446 Terek-Rubin Kazan 2.5 Altı 1.50
12.47
ALTUĞ AKTAŞ INTER TOTO
232 Saturn-Stutgart 10 1.31
455 Sivasspor-Braga 10 1.13
312 Hapoel Bnei Sakhnin-D.La Coruna 2 1.6
313 Odense-Aston Villa 10 1.62
3.83
ALTUĞ AKTAŞ AMERİKA
316 Toronto-San Jose 2.5 Üstü 1.80
331 New York-Los Angeles 2.5 Üstü 1.60
333 DC United-Houston 2.5 Üstü 1.70
335 Dallas-Colorado 2.5 Üstü 1.65
8.07

Beşiktaş'a talip var!

Türk pasaportlu Azeri armatör Mubariz Mansimov, siyah beyazlı takımın başkanlığına göz koydu. Mansimov, göreve getirilmesi durumunda sadece forma göğüs reklamı olarak 50 milyon Euro vereceğini söyledi.

Haberin tamamını okumak için tıklayınız.

Altuğ Aktaş:

Beşiktaş iyi yönetilmiyor.
Bunu görmek hiçde zor değil. Şu an ki yönetim başa geldiğinden beri bir çok transfer yapıldı, bir çok adım atıldı. Peki ne oldu?

Kocaman borçlar ve kocaman başarısızlıklar...

Küfürle gelen, küfürle gider derler...

Demirören yönetiminden önce Sayın Serdar Bilgili dönemi vardı ve bir takım oluşum içinde bulunan bazı gruplar (!) her maç esnasında Serdar Bilgili ve yönetimine küfür ettiler. Sonucunda Serdar Bilgili istifa etti ve bu grupların (!) istediği oldu. Devamında Demirören başa geldi.

Resmi ağızlardan yapılan bir açıklama olmasa da Demirören Holding içerisinde görev alan Yıldırım Demirören'in küçük çaplı bir kaç firmayı yönetim bozukluğu sonucu batırdığı/batma noktasına getirdiği ve sonunda Baba Demirören'in baskısı/desteğiyle Beşiktaş'ın başkanlığına geçti. Böylelikle Demirören Holding biraz rahat nefes almıştı. Sonuçta dedikodudan ibaret bir söylenti bu gerçek açıklamalar yapılmadı.

Günler, haftalar, aylar derken yıllar geçti ve başarısız sonuçlar devam etti. Aslında Fortis Türkiye Kupası başarı sayılıyorsa o zaman Beşiktaş başarılı olmuştu.

Bazı kesimler yönetime talip oldu Sayın (!) Demirören, alacağımı verin hemen bırakayım dedi.
Buda bir dedikodudan ibaretti ama artık insanlar bu dedikodulara inanıyor çünkü hiçkimse çıkıp açıklama yapmıyordu.

Halbuki sezon boyunca kamera, mikrofon peşinde koşan yöneticiler, başkanlar gene bu insanlar değilmiydi? O zaman şimdi neden bu mikrofon ve kameralardan kaçıyorlardı.

Sinan Engin bir açıklama yaptı ve Beşiktaş iyi yönetilmiyor, Başkanlığa aday olacağım dedi.
bu dedikodu değildi. Televizyonda, canlı yayında söyledi. Sonuç: 15 gün, 1 ay geçmeden Sinan Engin Beşiktaşta görev almaya başladı.

Bir kere başkanlığa adayım ve kötü yönetiliyor çıkışında bulunan bir insan nasıl menajer olmayı kabul ediyordu.

Belkide menajerler bağlantısıyla bazı çıkarları vardı. Bunu bilemeyiz ama rastlantıya bakın ki Beşiktaş bu sene bir kaç oyuncu transferinde bulundu. Ekrem Dağ, Sivok, Zapotocny ve Seric transfer edildi. Bu transfer edilen oyuncular bir menajer şirketine bağlıydı. Reflex Menajerlik şirketi. Rastlantıya bakın ki bu şirketin oyuncuları arasında Oğulcan Engin'de bulunmaktaydı. Yani Sinan Engin'in oğlu ama bu konu ile ilgilide bir açıklama yapılmadı.

Mikrofon ve Kameraları seven yöneticiler neden bu kadar uzaktılar bu sefer?

Mansimov, başkanlığa aday. Mansimov aslında Beşiktaş'ın geleceğine aday.

Mansimov'u tanımam ama yanında bulunan insanları tanırım.
En azından şuan Beşiktaş'ın başındakileri tanıyoruz da ne oluyor?

Bırakın, açın beşiktaş'ın geleceğinin önünü yada daha derli toplu bir hal alın.

Sezonun başlamasına 1 ay kaldı. Kombine satışları 2.000'e ulaşmadı. Kartal Yuvası sinek avlıyor.
Her sezon öncesi bu böyle mi olurdu?
İki kaptan'ın 3-4 aydır küs ve en sonunda kavga ediyor siz yeni duyuyorsunuz.
Yöneticilik bu mu?

Yöneticilik, para vermeyi gerektiriyorsa,
Yöneticilik, başarı için şapkanı önüne koyup ceketini alın gitmeyi de gerektirir.

Sayın Başkan, sevgili yönetim kurulu ve sevgili Sinan Engin,
Beşiktaş'ı bir çukura soktunuz, bırakın çıksın. Daha fazla çukur kazmayın.
Yukarıdan el uzatanlar var izin verin elini uzatsın Beşiktaş.

Mansimov olur, Tuncay Özilhan olur yada bir başkası olur.
Geleceğe kim götürecekse bayrağı teslim edin.

Ya da silkelenin...Gün birlik günü. Olimpiyat stadında, Kasımpaşa'da maç yapma günü değil. İnönüde kalmayı açıklayın. Bir tane dünya'ca ünlü tanınmış bir transfer yapın. Satılsın kombineler 20 bine yakın sayıda...

Sayın Başkan, sevgili yönetim kurulu ve sevgili Sinan Engin;
Beşiktaş'lı artık önünü görmek istiyor...

İzin verin buna...

Yoksa Küfürle gelen küfürle gider...

Altuğ AKTAŞ

Artık benimde Blog'um var :)

Tüm dostlara selamlarımla başlamak istedim.
Evet, başlıkta gördüğünüz gibi artık benimde bir blog'um oldu.
Çevrem de bulunan hemen hemen bütün dostların blog açmasıyla çığ gibi büyüyen blog modasına bende katılmak istedim.
Hem biraz daha özgürce eleştrilerimi yapabileceğim hem de üzerimde oluşan kimliklerden daha rahat sıyrılacağımı düşündüğüm için bu blogu açmaya karar verdim.
Böylelikle bazı yazı ve yorumlarımı daha özgür yapabileceğime inanıyorum.

Beni tanımayan yada yeni tanıyan dostlar için biraz kendimi tanıtmam gerekirse;
1981 İstanbul doğumlu ve halen İstanbul'da yaşamaktayım.
1998 senesinde internette dolaşırken bir anda kendimi bir bahis sitesiyle karşı karşıya gördüm.
Futbol'a olan merakım zaten hem aileden gelen bir sevgi ile hemde Futbol'un tutkusuna kapılarak küçük yaşlardan itibaren gelişmekteydi.
Bu bahis sitesi ile tanıştıktan sonra futbolla daha iç içe olmaya dünyanın her yerinden bilgiler toplamaya, çeşitli forumlara üye olup bilgiler toplamaya başlamıştım.
Günler geçtikçe daha tecrübe ve bilgi kazanıyordum.

Gün geldi kendi dostlarımla kendi platformumu kurup orada bilgi, beceri ve tecrübelerimizi hem birbirimizle kendi koyduğumuz kurallar çerçevesinde özgürce paylaşmak hem de bizi takip edecek insanlara birikimlerimizi sunmaya karar verdik.

Bu platform'un ismi değişti, yöneticileri değişti derken en son ve en sağlam halini aldı.
Sizlerinde bildiği gibi uzun bir süredir Globaliddaa.com adresiyle bahis bilgi ve birikimlerimizi paylaşıyoruz.

2003-04 yıllarında herşey çok hızlı gelişmeye başladı. Düşe kalka tecrübe kazanmış ve ayakta durmayı öğrenmiştim. 2005 sonlarında Karadeniz bölgesinde çıkan bir gazetenin İddaa ekini hazırlamaya başlamıştık. Kısa bir süre sonra VAPIO?'da tam sayfa yazılar yazmaya başladık. 2005 yılında sevgili dostum Genco Boran, sevgili abilerim Hüseyin Özkök ve Barış Ertül ile tanışmıştık. Bir hafta sonu Genco Boran'ı yayını sırasında ziyaretine gittiğimde partneri Hüseyin Özkök'ün o gün yayında olmayışından beni mikrafona oturtmuştu. Hazırlıksız ve heyacanlıydım tabii ki. O gün ve takip eden her hafta sonu artık Radyospor'da hem Genco Boran'ın hem de Barış Ertül'ün programlarında konuk olarak katılmaya başlamıştım.

Dedim ya her şey çok hızlı gelişti diye. Türkiye'nin en büyük spor portallarından Mackolik.com'un sahipleri sevgili abilerim Erdem Yurdanur ve Tarkan Onar ile tanışmış ve çeşitli projelerde birlikte çalışmaya başlamıştık.

Bunun yanı sıra çeşitli ufak çaplı internet üzerindeki oluşumlara destek vermiş ve yazılarımı yayınladım.

Belkide bu serüvenin en heyecanlı bölümü ise 2007 Eylül ayında yaşanmıştı. Gelen teklif ile Fotomaç İddaalıyız ekinde yazı yazmam istenmişti. Tabii ki fazla düşünmedim.

Demek ki yaklaşık 10 senelik birikimim bir hiç değil di ve kendi tahminimden daha çok yol almıştım ki bu teklif yapılmıştı.

Şuan hala, gerçekten Türkiye'nin en iyi kadrosuna sahip olduğunu düşündüğüm Fotomaç İddaalıyız ekinde yazılarıma devam ediyor, Globaliddaa.com'da birikimlerimi paylaşıyor ve çeşitli bağlantılar ile Radyospor'da dinleyicilere ulaşıyorum.

İddaa/Bahis yorum ve tahminlerininde var olacağı ama daha çok sportif yorumlarımı yayınlayacağım blog'umu da açmış oldum.

Spor'un Futbol olmadığı, Futbol'un Spor olduğu kavramını hep beraber oturtacağız.

Artık hepimize hayırlısı olması dileğimle...


Altuğ Aktaş