25.08.2015

Daha yolun başı

Daha yolun başı

25 Ağustos 2015 11:36




Beşiktaş, ligin ikinci haftasında ilk puan kaybını yaşadı.



İlk hafta 5 gollü ve ışıltılı oyunu ile herkesin gözünü boyayan Beşiktaş, Trabzonspor karşısında puan kaybı yaşadı. Mersin karşılaşmasından sonra oyunun güzelliklerinden öteye geçerek bazı sıkıntılı yerlere parmak basmaya çalışmıştık. Bu sıkıntıların ilerleyen haftalarda daha fazla büyümemesi için şimdiden önlem almak gerekiyordu.
PROTESTO MU? DESTEK Mİ?
Bazen taraftarı anlamak gerçekten zor oluyor. Çok kötü bir şekilde görülen iki saçma sarı kart ile takımını 10 kişi bırakan Quaresma, sahadan çıkarken alkışlanıyor ve boş kaleye topu gönderse maçın kopmasını sağlayacakken daha sonrasında kendi kalesinin önünde rakibine kafa ile asist yaparak mağlubiyet golünün yenmesine sebep olan Gökhan Töre, maçtan sonra tribünlere çağırılıp bir de üçlü çektiriliyor.
Öncelikle Quaresma’ya baktığımızda ilk sarı kart inanılmaz bir laubalilikten ve vurdum duymazlıktan görülen bir kart ve ikinci kart ise daha 3 saniye önce hakem düdüğünü göstermesine rağmen, konsantrasyon eksikliği sonucu yapılan hareket sonrası takım arkadaşlarına ihanetten başka bir şey değildir. Özellikle ilk yarıya baktığımızda, sürekli arkadaşlarına bağıran, tepki gösteren hatta eline aldığı topu yumruklayıp dışarıya atarak tepkiler gösteren bir Quaresma sahadaydı.
Gökhan Töre ise ilginçtir ki hala rakiplerinin dışında bir de kendini çalımlamaya devam ediyor. Korkarım ki ilerleyen haftalarda takım arkadaşlarını da çalımlamaya çalışacaktır. Boş kaleye atılamayan gole baktığımızda, top gelirken yere yatsa bile o meşin yuvarlak kendisine çarpar ve kaleye giderdi.
Peki; bu topa vuramaması sağ ayağının kötü olması mı?
Ben buna katılmıyorum.
Bir futbolcunun herhangi bir ayağının tekniği ne kadar kötü olursa olsun en azından ayak içi ile pas atmayı bilir ve bunu idmanlarda az çok çalışır. Üstelik futbola yeni başlamayan, yurt dışında alt yapı gören bir futbolcudan bahsediyoruz. O zaman bu kaçan golün tek açıklaması vardır. Artistlik, laubalilik ve ciddiyetsizlik…
Olimpiyat stadına gece 21:45’de gelebilmek her taraftarın göze alabileceği bir şey değildir. Çilesi, zaman kaybı vs bir çok etken vardır. Bunları göze alan taraftar oradan bireysel hatalar ile boynu bükük ayrılırken, hem taraftarın kendisine hem de arkadaşlarına karşı saygısızlık yaparak kırmızı kart gören oyuncuyu çıkarken alkışlamak acaba protesto mudur yoksa destek mi? Ayrıca boş kaleye gol atamayıp, rakibe asist yapan ve maç boyu fazla aktif olmayan Gökhan Töre’ye üçlü çektirmek protesto mudur yoksa destek mi? Ben bunları çözemedim…
Şenol Güneş, takıma zarar veren oyuncu her kim olursa olsun gözünün yaşına bakmadan yanına oturtan bir teknik direktördür. Quaresma’nın bu hafta cezalı olacak olması tabiî ki Gökhan Töre için bir şanstır ama önümüzdeki haftalarda aynı oyun tarzı ile devam ederse geçen hafta dediğim gibi kulübe yolu çok uzak değildir. Kenarda bekleyen oyuncuların Sosa ve Kerim olduğunu unutmamak lazım.
Daha yolun başındayız ama sıkıntıların erkenden giderilmesi gerektiğini hepimizin fark etmesi gerekmektedir.
Maçı izlemeyip skor tabelasına baktığımızda 1-2’yi görünce çok daha farklı bir oyunu hayal ediyoruz ama gerçeklerde rakip takımın santraforu N’Doye, Erkan, Özer gibi oyuncuların hiçbir pozisyonu yokken, rakibe verilen tek pozisyonun ilk goldeki Yusuf’un pozisyonu olduğunu düşündüğümüzde maçın çok daha farklı bir şekilde bitmesi gerektiğini anlayabiliyoruz.
Daha yolun başındayız… Bunun yağmuru var, karı var, kışı var… Bu tribünler bir daha bu kadar dolup, destek vermeyebilir. Derhal toparlanmak gerekmektedir. Özellikle Gökhan Töre’nin yaşadığı problemleri kendi içinde çözmesi gerekmektedir.
Daha yolun başındayız, her şey çözülür, her problem giderilir. Yeter ki isteyelim…

Altuğ AKTAŞ
25.08.2015
http://www.fotospor.com/yazi-daha-yolun-basi-192935

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder